
Yenidoğan Çetesi Davasında Üçüncü Duruşma Gerçekleşti
İstanbul'da bebek acil hastalarını daha önce anlaşmalı oldukları özel hastanelerin yenidoğan ünitelerine sevk ederek ölümlerine neden oldukları ve haksız kazanç sağladıkları iddiasıyla 25'i tutuklu, 46 sanığın yargılandığı davanın üçüncü duruşması başladı. Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından adliyenin konferans salonunda gerçekleştirilen duruşmaya, iddia edilen organize suç örgütünün elebaşı olduğu söylenen doktor Fırat Sarı'nın aralarında bulunduğu tutuklu sanıklar, bazı tutuksuz sanıklar, mağdurlar ve avukatlar katıldı.
Duruşmanın yapıldığı salonda, polis ekipleri tarafından sıkı güvenlik önlemleri alındı. Mahkeme başkanının dava dosyasına gelen belgeleri okumasının ardından avukat Aydın Mantar, cezaevinde intihar eden sanık İlker Gönen'in avukatı olarak söz almak istedi. Ancak mahkeme başkanı, müvekkilinin dosyasının, ölümü nedeniyle düşeceğini belirtip söz veremeyeceğini ifade etti.
Avukat Mantar, açık duruşmaların sanıkların can güvenliği açısından tehlikeli olduğunu belirterek, duruşmaların kapalı yapılmasını talep etti. Duruşma, tanıkların dinlenmesi ile devam ediyor.
Davanın Geçmişi ve İddianame
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan 1399 sayfalık iddianamede, sanık Fırat Sarı'nın liderlik ettiği suç örgütünün, yenidoğan yoğun bakım ünitelerinin doluluğunu sağlayarak Sosyal Güvenlik Kurumu'ndan (SGK) yüksek ödemeler almak amacıyla faaliyet gösterdiği belirtiliyor. Sanıkların, bebek hastaların sağlık durumlarının olduğundan daha ağır gösterilip, gereksiz yere uzatıldığı bu şekilde SGK'dan yüksek ücretler tahsil edildiği aktarıldı.
Bebeklerin uygun sağlık hizmeti alacağı hastanelere sevk edilmesi yerine, örgütün kar sağlayacağı hastanelerde yatırıldıkları iddia ediliyor. İddianamede, sanıkların bebeklerin sağlık durumunu iyileştirmek hedefi dışında maddi kazanç elde etmeyi amaçladıkları vurgulanıyor.
Ceza İstemleri ve Soruşturmanın Gelişimi
Fırat Sarı ve İlker Gönen için 10 bebek ölümüne sebebiyet verdikleri gerekçesiyle toplamda 177 yıl 6 aydan 582 yıl 9 aya kadar hapis cezası isteniyor. Gıyasettin Mert Özdemir için de benzer suçlamalarla 180 yıldan 589 yıl 9 aya kadar hapis cezası talep ediliyor. Ayrıca, dolandırıcılık suçları nedeniyle sorumlu hastanelerin ruhsatlarının iptali ve mal varlıklarına el konulması da talep ediliyor.
Soruşturma kapsamında İstanbul'da 9 hastanenin ruhsatı iptal edilirken, bu hastanelerde tedavi gören bebekler kamu hastanelerine sevk edilirken, ses getiren olayda bazı sanıklar tutuklanmış, firari durumda olanların yakalanması için çalışmalar devam etmektedir.