Yenidoğan Çetesi davasında sanık savunmaları alındı, duruşma yarına ertelendi
Duruşmanın seyrine ilişkin bilgiler
İstanbul’da bebekleri anlaşmalı oldukları hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağladıkları ve ihmali davranışlar sonucu ölümlerine neden oldukları iddia edilen Yenidoğan Çetesi soruşturması kapsamında görülen dava, Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam etti. Mahkeme, adliyenin konferans salonunda yürütülen davanın 7. duruşmasının 3. gününü tamamladı.
Dava dosyasına geçen 2. dalga operasyona ilişkin hazırlanan iddianame ile ana dava dosyasının birleştirilmesi sonucu sanık sayısı 61 olarak kaydedildi. Duruşmaya, 6’sı tutuklu olmak üzere bazı tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile taraf avukatları katıldı; bazı sanıklar ise SEGBİS üzerinden duruşmaya bağlandı.
Sanık ve avukat beyanları
Ali Dirik (Güney Hastanesi Mesul Müdürü) duruşmada savunma yaptı. Dirik, soruşturma sürecinde firari olduğu ve 27 Aralık 2024 tarihinde sahte ehliyetle yakalanarak tutuklandığını belirtti. Savunmasında, “Kaya bebek meselesi 72 saatlik bir süreçtir. Rıza Keykubad ve avukatı beni suçladı. Bu duruşmada tanık ve sanıklar dinlendi ve herkes konuştu. Bu olayla ilgili telefon imajları var. Rıza Keykubad telefon mesajlarını sildi. Rıza hiçbir sanığı görmediğini iddia ediyor. Ben Yenidoğan ünitesinde yapmam gereken her şeyi yaptım. Ben normalde Yenidoğan ünitesine bakmıyorum oradan sorumlu değilim, bakmamam da gerekiyordu ama doktor yoktu ben de baktım. Rıza Keykubad, 50 bin lira karşılığında bakıyordu bebek yoğun bakımına. Burada kimsenin kötü niyeti yok, varsa da araştırılsın. Beni için cezaevinde, ‘bu bebek katilidir, bunun işini bitirin’ diye emir verildi. Diğer mahkumlar benim bebek katili olduğumu söyleyip cezaevine aynı koğuşta kalmak istemediklerini söylemişti” ifadelerini kullandı.
Mehmet Gürül (TRG Hospital doktoru) hakkında iddianamede, 112 sistemi kullanılmaksızın hasta sevki yapma, epikrizde oynama ve ilaç faturalarını SGK’ya düzenleyerek nitelikli dolandırıcılık iddiası yer alıyor. Gürül savunmasında, “Eşimden boşandım, çocuğumu göremiyorum, 6 aydır tutukluyum. Ben örgüt suçundan tutukluyum. Benim yoğun bakım doktorluğundan aldığım ücret 50 bin liradır. 50 bin lira için mi örgüte mi dahil olunur? Bana anlaştığım hastane, ‘maaşını Medisense Hastanesi’nden alacaksın’ dedi. Ben de kabul ettim. Sırf Medisense Hastanesi’nden maaş aldım diye dolandırıcılıkla suçlanıyorum” dedi.
Gıyasettin Mert Özdemir (iddianamede örgüt yöneticisi olarak adı geçen 112 ambulans şoförü) ise savunmasında görev tanımını vurguladı: “Bir hastanenin müsait olup olmadığını, sevk için uygun olup olmadığını ben bilemem. Bununla ilgili nasıl savunma yapacağımı bilmiyorum. Bir hastanenin müsait olduğunu bilmek benim görevim değil, ben sadece sevk yapıyorum. Hekim hastayı kabul etmiş hastaneye almış, ben gidip bunu nasıl sorgulayabilirim? Hastaneye hasta alma nasıl diyebilirim? Örgüt yöneticiliği lakabı üzerime yapıştı kaldı. Tutuklanalı 20 ay oldu, tapeler ortadadır, tahliyemi talep ediyorum.”
Cem Türker Öztürk ile ilgili olarak, Bağcılar Şafak Hastanesi’ne ilişkin birleşen dosyada adı geçen ve tutuklanan Öztürk’ün avukatı, müvekkilinin bu davayla bağlantısının bulunmadığını ileri sürdü. Avukat, hakkında iddia edilen mide küçültme ameliyatı ve 25 yaşındaki Semanur Aydın’ın ölümü iddialarına dair kendi dosyalarının ayrılmasını ve beraat talebinde bulunulduğunu belirtti.
Duruşmanın ertelenmesi
Mahkeme, avukat beyan ve savunmalarının alınmasına devam edilmesi için duruşmayı yarına, saat 10.00'a erteledi.
Yenidoğan Çetesi davasının görülmesine devam edildi