Yemen'de on binlerce kişi, Tel Aviv'in Gazze Şeridi'nde gerçekleştirdiği soykırıma ve İsraillilerin işgal altındaki Kudüs'te Mescid-i Aksa'ya düzenlediği baskınlara tepki gösterdi.
Husilerin kontrolündeki El-Mesire televizyonunun haberine göre, Filistin halkına ve Mescid-i Aksa'ya destek amacıyla Hudeyde, Hacce, Saada, Amran, Taiz ve İbb gibi çeşitli vilayetlerde kitlesel gösteriler düzenlendi.
Husilerin lideri Abdulmelik el-Husi'nin çağrısı üzerine başkent Sana'da, "Gazze ve Mescid-i Aksa saldırı altındayken İsrail'in güvenliği yok" sloganıyla düzenlenen gösteriye on binlerce kişi katıldı.
Göstericiler, Yemen ve Filistin bayraklarının yanı sıra, Filistin halkının 600 günden fazla süredir maruz kaldığı soykırım suçunu kınayan ifadelerin yazıldığı pankartlar taşıdı.
Ayrıca, "Gazze ile beraberiz ve gelecek olan daha büyük olacak", "Suçlular pişman olacak", "Ey millet, burası senin Mescid-i Aksa'n... kıskançlık nerede?" şeklinde sloganlar attılar.
İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı aşırı sağcı Itamar Ben-Gvir ve Necef ile Celile Kalkınma Bakanı Yitzhak Wasserlauf'ın yer aldığı bir grup siyasetçi, 26 Mayıs'ta işgal altındaki Doğu Kudüs'teki Mescid-i Aksa'ya baskın düzenlemişti.
Ateşkesi bozan İsrail ordusu, Gazze'yi kalıcı işgal için harekete geçti. 19 Ocak'ta yürürlüğe giren ateşkesin ardından 18 Mart'ta, İsrail ordusu şiddetli saldırılarına yeniden başladı. İlgili saldırılar sebebiyle çoğunluğu yaşlı, kadın ve çocuk olmak üzere 4 bin 58 Filistinli hayatını kaybederken, 11 bin 729 kişi yaralandı.
Öte yandan, İsrail'in Gazze Şeridi’ne 7 Ekim 2023 tarihinden bu yana düzenlediği saldırılarda hayatını kaybeden Filistinli sayısı 54 bin 321’e, yaralı sayısı ise 123 bin 770’e yükseldi. İsrail ordusu Gazze Şeridi’nde işgali genişletme ve kalıcı hale getirme planını uygulamaya başladı. Başbakan Binyamin Netanyahu, Gazze Şeridi’nin tamamının işgal edileceğini duyurdu.
Plan doğrultusunda, İsrail ordusu Gazze Şeridi'ni kalıcı olarak işgal ederken, Filistinliler Gazze'nin güneyindeki "toplama kamplarına" sürülmesi öngörülüyor. Burada Filistinlilere, "hayatta kalacakları" kadar insani yardım verileceği belirtiliyor. İsrailli bakanlar, Gazze Şeridi’nde sağlam kalan her şeyi yıkacaklarını ve Filistinlileri önce güneye, oradan da başka ülkelere sürmeyi planladıklarını ifade ettiler.