Yasemin Acar'dan Güçlü Bir Mesaj
Gazze'ye insani yardım taşıyan ve İsrail tarafından alıkonulan "Madleen" adlı gemide bulunan Alman vatandaşı Yasemin Acar, İsrail'e silah yardımını eleştirerek Gazze'ye insani yardım ulaştırma hedeflerinden vazgeçmeyeceklerini vurguladı. Acar, İsrail’de serbest bırakıldıktan sonra Türk vatandaşı Şuayb Ordu ile Berlin'e geldi ve havalimanında önemli açıklamalarda bulundu.
Madleen Gemisinin Hikayesi
Acar, Madleen gemisinde 12 aktivistin insani bir amaç için yola çıktığını belirtti ve İsrail'in uzun yıllardır sürdürdüğü işgal politikasını eleştirdi. Açıklamasında, "Bugün binlerce çocuk aç bırakılıyor. Bizim misyonumuz şiddet içermiyordu. Hiçbir silahımız yoktu ve İsrail bizi uluslararası sularda alıkoydu. Yetkileri yoktu. Bizi Gazze’ye millerce uzakta avladılar. Bizi zorla alıkoydular, soydular, hapse attılar" dedi.
İsrail'e İlişkin Eleştiriler
Acar, Almanya'nın İsrail'e silah yardımı yapmasına dikkat çekerek, "Onun yerine insani yardım gönderilmeli. Ben Almanya vatandaşıyım ve ülkemin bu duruma müdahale etmesi gerekirken çocukları aç bırakmayı tercih ettiğini görüyorum" ifadelerini kullandı. Gazze'ye son dört aydır tek bir şişe su girmediğini belirten Acar, insanların yaşamı için hayatlarını riske atanların kendileri olduğunu dile getirdi.
Dayanışma Vurgusu ve Gelecek Planları
Acar, Gazze halkıyla dayanışma içinde olduklarını vurgulayarak, ulaştırmaya çalıştıkları yardımın büyük bir mesaj taşıdığını aktardı. "20 aydır çocukların açlıktan öldüğünü söylüyoruz. Çocuğunuz varsa, bir kalbiniz, vicdanınız varsa ayağa kalkın" diyerek çağrıda bulunmuştur.
Tekrar Gelecekler
Acar, İsrail'e yönelik cesaret verici bir mesaj gönderdi. "Netanyahu, senden korkmuyoruz. Gözlerinin içine bakacağız ve tekrar geleceğiz. Kuşatmayı kırana kadar tekrar tekrar geleceğiz" dedi.
İsrail’in Müdahalesi ve Alıkonulma Süreci
Madleen gemisi, "Özgürlük Filosu Koalisyonu" tarafından Gazze'ye yardım götürmek amacıyla 1 Haziran'da İtalya'dan yola çıkmıştı. İsrail ordusu, gemiye 9 Haziran'ında müdahale ederek gemideki 12 gönüllüyü alıkoydu. Gönüllüler, daha sonra İsrail'e getirilmiş ve 4 tanesi 10 Haziran sabahında sınır dışı edilmişti.