Yapay zekâ ile 4 dakikada kalp taraması
Yapay zekâ destekli hızlı kalp tarama cihazı, vektör kardiyografi temelli yöntemle yaklaşık 4 dakikada non-invaziv bir tarama yapıyor. Hastaya herhangi bir ilaç veya girişim uygulanmadan, klasik EKG çekimine benzer bir işlemle gerçekleştirilinen tarama sonucunda; damar tıkanıklığı ihtimali, ritim bozuklukları ve yapısal kalp anomalileri gibi riskler kısa sürede ortaya konuyor.
Cihaz, taramayı takiben 2-3 dakikada yaklaşık 7 sayfalık bir rapor üretiyor; bu rapor klinik karar verme süreçlerini hızlandırıyor ve ileri tetkik veya müdahale gerekliliğini belirlemede yardımcı oluyor.
Uzman değerlendirmesi
Doç. Dr. Serhat Sığırcı, yapay zekânın koruyucu hekimlik açısından önemine dikkat çekiyor. Sığırcı, ölüm sebepleri arasında başta gelen kardiyovasküler hastalıkların erken tanısıyla ilgili şunları vurguluyor: “Kalp hastalığı geçiren 3 kişiden biri o anda hayatını kaybedebiliyor. En kritik nokta erken tanı koymak. Artık erken tanı koymak çok basit. Elimizde çok fazla materyal var. Eskiden bu kadar çok yoktu, bir efor testiyle tanı koymaya çalışıyorduk. Non-invaziv yani hastaya hiçbir girişim yapmadan gerçekleştirdiğimiz testler var. Yapay zekayla hastaları değerlendirebiliyoruz veya biraz daha şüphelendiğimiz, risk faktörleri daha fazla olan hastalarda da sanal anjiyo dediğimiz bir işlemimiz var. Hastanın 2 dakika içerisinde damarlarını görebiliyoruz. Erken tanı koyduğumuzda tedavi de çok basit olabiliyor. Hastalar hiçbir hasar almadan hayatlarına devam edebiliyorlar. Yapay zeka işimizi artık oldukça kolaylaştırdı, bence gelecekte daha çok kolaylaştıracak. Dakikalar içerisinde hastaya hiçbir hazırlık gerektirmeden düz yatıp EKG çeker gibi, kalpte bir hasar var mı, ritim bozukluğu ya da damar tıkanıklığı var mı, yok mu görebiliyoruz. Bu müthiş bir kolaylık.”
Belirtiler, risk faktörleri ve sessiz krizler
Sığırcı, kalp hastalıklarında en önemli risk faktörünün ailesel yatkınlık olduğuna; ayrıca kolesterol yüksekliği, sigara, şeker, tansiyon ve stres gibi beslenme ve yaşam tarzı ilişkili faktörlerin de rol oynadığına dikkat çekiyor. Uzman, erken belirtinin önemini vurgulayarak göğüs ağrısının tipine ve yayılımına dikkat edilmesi gerektiğini belirtiyor.
Sığırcı, sessiz kalp krizi olgularına ilişkin şu üç grup üzerinde duruyor: şeker hastalarında sinir hasarı nedeniyle ağrının hissedilmemesi, ileri yaş grubunda sinir uçlarının azalması ve kemoterapi gören onkolojik hastalarda ağrı tarifinin belirgin olmayabilmesi. Diğer hastalarda ise genellikle göğüs ağrısı, nefes darlığı, bayılma veya çarpıntı gibi bulgular ön planda oluyor.
Hasta deneyimi ve erişim
60 yaşındaki Ali Genç, cihaz sayesinde daha önce fark edilmeyen iki şah damarı sorununu tespit ettirip stent takıldığını aktarıyor. Genç’in anlattıkları, hızlı taramanın zamanında müdahale ile yaşamı nasıl etkileyebileceğine dair somut bir örnek sunuyor.
Medikal sektörü çalışanı Turabi Aydemir, Almanya merkezli cihazın Türkiye genelinde birçok ilde kullanıldığını, cihazın taşınabilir olduğunu ve doktor kontrolünde ev veya iş yerinde de uygulanabileceğini belirtiyor. Aydemir cihazın raporlamaya ilişkin şu noktaları paylaşıyor: cihaz toplamda yaklaşık 10 dakikada sonuç verebiliyor; hiçbir ilaç veya iğne gerektirmiyor; erkeklerde doğruluk oranı %90, kadınlarda %92 olarak ifade ediliyor.
Klinik uygulama ve sınırlamalar
Yapay zekâ destekli tarama cihazları, erken tanı ve hasta yönlendirmede önemli kolaylık sağlasa da, Doç. Dr. Sığırcı’nın da belirttiği gibi bulguların klinik değerlendirme ve gerektiğinde görüntüleme (anjiyo, ultrason) veya ritim izlemi (Holter) ile doğrulanması gerekiyor. Yazılım tabanlı çözümlerin sürekli geliştirilmesi beklense de, sonuçların doktor onayı ve takip planı ile birlikte ele alınması hasta güvenliği açısından elzemdir.
Özetle, vektör kardiyografi ve yapay zekâ kombinasyonu kısa sürede, non-invaziv şekilde risk analizi sunarak koruyucu hekimlik uygulamalarını güçlendiriyor; ancak bulguların klinik bağlamda değerlendirilmesi ve gerekirse ileri tetkiklerle doğrulanması önemini koruyor.