Uzmanlar uyarıyor: Dizilerdeki karizmatik şiddet karakterleri gençlerde normalleşme riski taşıyor
MEHMET KARA - Üsküdar Üniversitesi NP Feneryolu Tıp Merkezi Psikiyatr Prof. Dr. Serdar Nurmedov, şiddet içeren dizi ve filmlerde "karizmatik" rollerle sunulan karakterlerin gençler üzerinde model oluşturabildiğini, bunun da şiddeti "çekici" ve "meşru" bir davranış olarak algılatabileceğini söylüyor. Nurmedov, AA muhabirine yaptığı açıklamada ebeveynlere çocuklarıyla bu tür içerikleri tartışmalarını önerdi.
Gençler karakterlere duygusal olarak "bağlanabiliyor"
Prof. Dr. Serdar Nurmedov, ergenlik dönemindeki gençlerin dizi ve film karakterleriyle güçlü duygusal bağlar kurabildiğine dikkat çekiyor. Nurmedov, "Şiddet içerikli bu diziler ya da filmler ergenleri çok çabuk gaza getirip frene basmasını zorlaştırırlar. O karakterin oynadığı o performansta kendi hayatına bir yere temas ediyorsa onunla birebir bir bağ kurar. Karakterin üzüldüğü yerde gerçek üzüntü yaşar, karakterin sevindiği yerde gerçek bir sevinç yaşar." ifadelerini kullandı.
Nurmedov, yapımlarda kullanılan mesaj ve sloganların izlenme kaygısıyla hazırlandığında gençlerde tehlikeli bir normalleştirmeye yol açabileceğini vurguladı. Örnek olarak, "Sonunu düşünen kahraman olamaz" gibi sloganların "kahraman olmak için sonunu düşünmemek gerekir" şeklinde tehlikeli bir mesaj verebileceğini belirtti. Ayrıca "parasosyal bağlanma" kavramına değinerek, tek taraflı ama gerçek hissedilen bu bağlanmanın özellikle kimlik gelişimi tamamlanmamış gençleri etkilediğini aktardı.
Dizilerde şiddetin sonuçları ve yapımcıların sorumluluğu
Nurmedov, gençlerin bir davranışın sonucuna bakarak modellediğini, eğer şiddet ödüllendiriliyormuş gibi sunulursa gençlerin bunu makul görüp davranışı tekrar edebileceğini söyledi. "Ergenlerde dürtü kontrolü ve muhakemeden sorumlu bölge henüz gelişmediği için nerede durması gerektiğini bilemezler" diyen Nurmedov, milyonların sevdiği bir karakterin yanlış davranışı normalleştirebileceğini ifade etti.
Bu nedenle Nurmedov, şiddet sahnelerinin yapım içinde açıkça bir sonucu, cezası veya mağdurun hakkını almasının gösterilmesi gerektiğini belirtiyor. "Dizilerde şiddetin dramatize edilmesi tehlikeli; şiddetin her türlüsünün yanlış olduğu ve sonuçlarının görüldüğü yapımlar kişilik gelişimi açısından önemlidir."
Ebeveynlere ve denetleyici kuruma öneriler
Uzman, ebeveynlere içerik karşısında aktif rol düşüğünü vurguluyor: çocuklarla birlikte izleme, uygun anlarda durdurup duygularını, düşüncelerini sorma ve yapıcı bir rehberlik sağlama. "Anne ve babanın çocukların karşısına kendilerinin rol model olarak çıkması gerekiyor. 'Dizilerde böyle ama gerçek hayatta böyle olmuyor.' mesajının verilmesi önemli" dedi. Ebeveynlerin polissavar değil rehber bir tutumla yaklaşması gerektiğini ekledi.
Prof. Dr. Serdar Nurmedov ayrıca Radyo ve Televizyon Üst Kurulu'na (RTÜK) yönelik bir öneride bulunarak, çocuk ve gençlere yönelik yapımların denetim sürecinde çocuk psikiyatristi ya da çocuk psikoloğu danışmanı bulundurulmasının faydalı olacağını söyledi.
Nurmedov'un görüşleri, gençlerin medya içeriğiyle kurduğu duygusal bağın ve yapımlarda verilen mesajların sonuçlarının nasıl algılandığının, şiddetin normalleşip normalleşmemesinde belirleyici olduğunu gösteriyor. Uzmanlar, hem yapımcıların hem ailelerin bu etkiye karşı sorumluluk alması gerektiğini vurguluyor.