TCMB'nin kararına uzman değerlendirmeleri
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu, politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını 250 baz puan düşürerek %40,5'e çekti. Kurul ayrıca, gecelik vadede borç verme faiz oranını %46'dan %43,5'e, gecelik vadede borçlanma faiz oranını ise %41,5'ten %39'a indirdi.
Haluk Bürümcekçi (AA Finans)
AA Finans analisti ve ekonomist Haluk Bürümcekçi, toplantı öncesi anketlerde medyan beklentinin politika faizi ve koridor üst sınırında 200 baz puan indirim yönünde olduğunu, TCMB Başkanı Fatih Karahan'ın açıklamaları sonrası bu beklentinin 250 baz puana yükseldiğini aktardı. Bürümcekçi, koridor üst sınırının risklere karşı asimetrik olarak yüksek tutulmaya devam ettiğini, alınan adımın TL açısından nötr kaldığını belirtti.
Bürümcekçi, Ağustos Enflasyon Raporu kapsamında getirilen ara hedef uygulamasının kağıt üzerinde olumlu göründüğünü ancak uygulamada daha sağlıklı değerlendirileceğini söyledi. Son dönem ortalaması yaklaşık %2 düzeyinde seyreden enflasyon ana eğiliminin yıl sonu tahmin aralığı içinde kalmak için yeterli olduğunu, ancak gelecek yılın ara hedefi açısından daha fazla aşağı yönlü kırılma gerektiğini vurguladı.
Ayrıca milli gelir revizyonu ile çıktı açığı tahminlerinin yukarı yönlü güncellenebileceğini, bunun da dezenflasyonist katkının beklenenden sınırlı olacağını düşündürdüğünü aktaran Bürümcekçi, karar metnindeki "adımların büyüklüğünün verilere bağlı ve toplantı bazında belirleneceği" ifadesinin ve "ara hedeflerden belirgin sapma halinde para politikasının sıkılaştırılacağı" vurgusunun, ekim ve aralık toplantılarındaki indirimin büyüklüğüne ilişkin belirsizliği koruduğunu belirtti. Bürümcekçi, yıl sonu politika faizinin büyük olasılıkla %35,50-36,50 aralığında oluşacağını öngördüklerini ifade etti.
Seda Yalçınkaya Özer (İntegral Yatırım)
İntegral Yatırım Ekonomik Araştırmalar Müdürü Seda Yalçınkaya Özer, ay başında gelen enflasyon verisinin başlangıçta 200 baz puan beklentisini güçlendirdiğini, ancak Karahan'ın açıklamaları sonrası konsensüsün 250 baz puana revize edildiğini belirtti. Özer, karar metnindeki enflasyon paragrafının belirgin şekilde güncellendiğini; içsel riskler (gıda ve hizmet fiyatları) ile küresel gelişmelerin enflasyon üzerinde risk oluşturmaya devam ettiğinin vurgulandığını aktardı.
Özer, politika duruşunda kararlılığın korunduğunu, sıkı para politikasının talep, kur ve beklenti kanalları üzerinden dezenflasyonu destekleyeceğinin ifade edildiğini söyledi. Karar metninde ilk kez OVP'ye (Orta Vadeli Program) açık atıf yapıldığını ve en önemli yeni mesajın "ara hedeflerden sapma halinde ek sıkılaştırma ihtimalinin net biçimde belirtilmesi" olduğunu vurguladı. Bu çerçevede para politikasının OVP ile uyumlu ve gerektiğinde daha kısıtlayıcı olabileceği mesajının öne çıktığını belirtti.
Piyasa tepkilerine değinen Özer, BİST100 ve bankacılık endekslerinde ilk tepkinin geri çekilme yönünde olduğunu, bunun karar sonrası enflasyondaki içsel risklere odaklanma ve ek sıkılaşma uyarısının yatırımcıları temkinli hale getirmesinden kaynaklanmış olabileceğini söyledi. Özer bu geri çekilmeyi kısa vadeli temkinli fiyatlama olarak değerlendirdiklerini ekledi.
Marek Drimal (Societe Generale)
Societe Generale Orta ve Doğu Avrupa, Orta Doğu, Afrika Stratejisti Marek Drimal, TCMB'nin beklentilerden 50 baz puan daha yüksek bir indirim yaptığını belirtti ve Türk lirasının döviz piyasasında istikrar kazanmasının kurulun kararında etkili olduğunu ifade etti. Drimal, ağustos enflasyonunun büyük ölçüde gıda kaynaklı olduğunu, kira gibi kalemlerde enflasyon ataleti sorununun sürdüğünü söyledi.
Drimal, temel mal ve bazı hizmetlerde enflasyonun düşük olduğunu, büyüme açısından 2025 ikinci çeyreğinde hanehalkı tüketiminde yumuşama gözlendiğini belirtti. Para Politikası Kurulunun Türk lirasının değer kazanması ifadesini politika metninden çıkardığını ve döviz piyasasında büyük değişiklik beklemediklerini aktardı.
Drimal, Türk lirasının dolara karşı nominal bazda aylık yaklaşık %1,5 değer kaybı ve aylık enflasyonun Eylül-Aralık 2025 döneminde benzer bir seviyede seyretmesini beklediklerini belirtti. Yüksek faiz oranlarının devam etmesi nedeniyle gelecek aylarda yatırımcılar için toplam lira getirisinin pozitif kalacağını öngören Drimal, TCMB'nin ekim ve aralık aylarında da 200 baz puanlık faiz indirimi yapmasını beklediklerini ifade etti.
Genel değerlendirme
Uzman görüşleri, TCMB'nin aldığı 250 baz puanlık indirimin piyasada beklenenin üzerinde olduğunu, ancak karar metnindeki "ara hedeflerden sapma halinde sıkılaşma" vurgusunun izleyen dönemlerde para politikasında belirsizlik yarattığını gösteriyor. Ekim ve aralık toplantılarındaki indirimlerin büyüklüğüne ilişkin beklentiler uzmanlar arasında farklılaşırken, karar metnindeki dilin daha temkinli bir duruşa işaret ettiği ortak kanı olarak öne çıkıyor.