USDA uyarıyor: Yüksek buzağı kaybı ve daralan sığır envanteri
ABD Tarım Bakanlığı (USDA) tarafından yayımlanan Türkiye: Hayvancılık ve Ürünleri Yıllık raporu, Türkiye'de yıllık buzağı kayıplarının 400 bin ila 500 bin arasında olduğunu ve bu sayının ithal edilen sığır sayısına neredeyse eşit olduğunu bildiriyor. Raporda, verimsiz yerel üretim politikaları, zayıf hayvan sağlığı ve yetersiz çiftlik yönetiminin bu kayıpların temel nedenleri arasında olduğu vurgulanıyor.
Buzağı kayıpları, üretim maliyetleri ve yönetim sorunları
Rapor, doğum sonrası ölüm oranının %10-15 civarında olduğunu ve bunun dünya ortalamasının çok üzerinde bulunduğunu belirtiyor. USDA'ya göre yüksek girdi maliyetleri, düşük kârlılık ve yetersiz çiftlik yönetimi üreticileri sürülerini tasfiye etmeye yönlendiriyor; bu eğilimin 2026'da Türkiye'nin sığır envanterinde bir düşüşe yol açması bekleniyor.
Raporda ayrıca, Tarım ve Orman Bakanlığı'nın yerli üretimi vurgulamasına karşın canlı hayvan ithalatının envanter açığını kapatmaya çalıştığı ifade ediliyor. Türkiye'nin hammadde girdilerinin yaklaşık %60'ını ithal ettiği ve özellikle yem gibi girdilerin yüksek maliyetinin sorunu derinleştirdiği kaydedildi.
Tüketim, ithalat ve piyasa dinamikleri
Türkiye Kırmızı Et Üreticileri Birliği verilerine atıfla raporda, kişi başına et tüketiminin 51 kilogram seviyesinde olduğu ve bunun 22 kilogramının tavuk, 20 kilogramının sığır, 7 kilogramının koyun ve 2 kilogramının keçi eti olduğu belirtildi. Raporda sektör temsilcilerinin, kişi başına 20 kilogram sığır eti tüketiminin gerçekleri tam yansıtmadığına ilişkin değerlendirmelerine yer verildi.
USDA, 2024'te Türkiye'nin 788 milyon dolar ticaret hacmiyle dünyanın en büyük ikinci canlı hayvan ithalatçısı olduğunu bildiriyor. Raporda, Türkiye'nin 2010'dan bu yana canlı hayvan ithalatı yoluyla envanter artırma ve fiyat düzenleme çabalarına rağmen sığır eti fiyatlarının yükselmeye devam ettiği vurgulanıyor.
Kırmızı et ve süt arzında riskler
Raporda üreticilerin yüksek girdi maliyetlerini azaltmak amacıyla süt için hayvanlarını elden çıkardıkları, bunun sadece mevcut hayvan sayısını azaltmakla kalmayıp gelecekteki üretim kapasitesini de tehdit ederek kırmızı et ve süt arzında kıtlıklara yol açabileceği ifade ediliyor. Uzmanlar, damızlık hayvanların kesiminin sektörün sürdürülebilirliği açısından en büyük risk olduğunu belirtiyor.
Ayrıca 2025'te görülen şap hastalığı salgınlarının üreticileri hayvanları yaş veya sağlık durumuna bakılmaksızın kesime göndermeye zorladığı, bunun da kesim fiyatlarını düşürerek üreticilere ekonomik kayıplar yaşattığı raporda yer alıyor.
Sonuç olarak, USDA raporu Türkiye'deki yüksek buzağı kayıpları, zayıf çiftlik yönetimi, artan girdi maliyetleri ve salgınlara bağlı kesim eğilimlerinin birleşerek sığır envanterinde düşüş ve kırmızı et-süt arzında risk oluşturduğunu ortaya koyuyor.
AMERİKA TARIM BAKANLIĞI (USDA), DÜNYANIN EN BÜYÜK İKİNCİ CANLI HAYVAN İTHALATÇISI OLAN TÜRKİYE'NİN, YILLIK BUZAĞI KAYIPLARININ YAKLAŞIK 500 BİNE ULAŞTIĞI VE BU RAKAMIN İTHAL EDİLEN SIĞIR SAYISINA NEREDEYSE EŞİT OLDUĞUNA DİKKATİ ÇEKTİ.