Ürdün, İsrailli Bakan Karhi’nin Ürdün Nehri İddialarını Kınadı
Ürdün Dışişleri Bakanlığı, İsrail İletişim Bakanı Shlomo Karhi tarafından gündeme getirilen ve Ürdün Nehri’nin doğu ile batı kıyılarının "İsrail toprağı" olduğu yönündeki ifadeleri sert bir dille kınadı.
Bakanlığın tepki ve vurguları
Bakanlık tarafından yayımlanan bildiride, Karhi’nin Batı Şeria’daki "E1" bölgesinde yerleşim inşasına destek veren açıklamaları özellikle hedef alındı. Açıklamada Karhi’nin sözleri "Ürdün Nehri'nin iki yakasının sözde İsrail toprağı olduğu şeklindeki aşırılık yanlısı hayaller ve saçmalıklar" olarak nitelendirildi ve bu ifadeler "tahrik edici ve nefret söylemi içeren" biçimde reddedildi.
Uluslararası hukuka ilişkin değerlendirme
Ürdün Dışişleri Bakanlığı, söz konusu açıklamaların İsrail hükümetinin uluslararası hukuku, BM Antlaşmasını ve Güvenlik Konseyi kararlarını ihlal eden politikalarını yansıttığını belirterek, bunun bölge güvenliği ve istikrarı açısından ciddi bir tehdit oluşturduğunu vurguladı.
Çağrı ve siyasi sonuçlar
Bakanlık, uluslararası topluma çağrıda bulunarak İsrail’in kışkırtıcı söylemlerini ve işgal altındaki Gazze ile Batı Şeria’daki saldırgan politikalarını durdurması için yasal ve ahlaki sorumluluklarını yerine getirmesini talep etti. Ayrıca, Filistin halkının meşru haklarının sağlanması, bağımsız ve egemen bir devletin kurulması ve işlenen suçların durdurulup sorumluların cezalandırılması çağrısı yinelendi.
Değerlendirme: Gerilim riski ve diplomatik yansımalar
Ürdün’ün tepkisi, Karhi’nin sözlerinin bölgesel gerilimi tırmandırma riski taşıdığı ve mevcut siyasi krizin derinleştiği bir zeminde ayrımcı söylemlerin çatışmaları körükleyebileceği uyarısını içeriyor. Bakanlığın ifadesine göre, bu tür açıklamalar Ürdün’ün Filistin halkının haklarına yönelik kararlı tutumunu etkilemeyecek nitelikte ifade edildi.
Karhi’nin ifadesi
E1 bölgesinde yaptığı konuşmada Bakan Karhi’nin söylediği belirtilen sözler şöyle: "Ürdün Nehri'nin iki yakası da bizimdir". Bu sözler, Bakanlık bildirisine göre bölgedeki diplomatik gerilimleri yeniden alevlendirdi.
Ürdün’ün resmi açıklaması, söz konusu iddiaların reddi, uluslararası hukuka vurgu ve uluslararası toplumdan harekete geçilmesi çağrısını içeriyor; bu da konunun diplomatik düzeyde izlenmeye devam edeceğini gösteriyor.