Öğrenciler, 2025-2026 akademik takviminin başlangıcını öğrenmek için sabırsızlanıyor. Yükseköğretim Kurulu'ndan (YÖK) gelecek açıklama beklenirken, özellikle Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) sonuçlarının açıklanmasının ardından tercih ve yerleştirme heyecanı doruğa ulaştı. Milyonlarca mevcut üniversite öğrencisi ve bu yıl ilk kez kampüs hayatına adım atacak olan yeni öğrenciler, üniversitelerin açılış tarihini öğrenmeyi dört gözle bekliyor.
YKS yerleştirme sonuçlarının Ağustos ayının son haftasında açıklanmasının ardından, üniversite kayıt işlemlerinin 1-5 Eylül tarihlerinde yapılacak olması, üniversitelerin Eylül ayının sonunda açılacağına işaret ediyor; ancak henüz kesin bir açıklama yapılmadı.
Eylül ayının üçüncü haftası ise Türkiye'deki üniversitelerin genel uygulamalarında güz dönemi derslerinin başlangıcı olarak biliniyor. Geleneklerin sürmesi beklenerek, birçok üniversitenin 15 Eylül 2025 veya 22 Eylül 2025 tarihlerinde derslere başlayacağı tahmin ediliyor. Öte yandan, geçmiş yıllardaki akademik takvimler incelendiğinde, İstanbul Üniversitesi, ODTÜ ve Hacettepe Üniversitesi gibi köklü kurumların genellikle Eylül ayının ikinci yarısında eğitime başladığı görülüyor.
ÜNİVERSİTELER NEDEN AYNI TARİHTE AÇILMIYOR? Öğrencilerin ve velilerin en çok merak ettiği konulardan biri, Milli Eğitim Bakanlığı'na (MEB) bağlı okulların aksine üniversitelerin neden tek bir ortak tarihte açılmadığıdır. Bu durumun temel sebebi, üniversitelerin idari ve akademik özerkliğe sahip olmasıdır. Her üniversite, kendi senatosu aracılığıyla fakültelerinin yapısı, öğrenci sayısı ve coğrafi konumunu göz önünde bulundurarak kendi takvimini oluşturmaktadır.
