Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) Genel Direktörü Audrey Azoulay, Amerika Birleşik Devletleri'nin UNESCO'dan yeniden ayrılma kararını büyük üzüntüyle karşıladığını açıkladı. Azoulay, bu kararın "çok taraflılığın temel ilkeleri ile çeliştiğini" ve ABD'deki UNESCO işbirlikçilerini olumsuz etkileyebileceğini vurguladı.
Azoulay, ABD'nin iki yıl önce kuruluşa geri döndüğüne dikkati çekerek, Başkan Donald Trump'ın bu yeni kararından derin bir üzüntü duyduğunu ifade etti. UNESCO'nun, Trump'ın bu kararına karşı hazırlıklı olduğunu belirten Azoulay, 2018'den bu yana BM kuruluşu içinde yapısal reformlar gerçekleştirildiğinin ve finans kaynaklarının çeşitlendirildiğinin altını çizdi.
ABD'nin UNESCO'ya olan mali desteğinin kuruluşun toplam bütçesinin %8'ine denk geldiğini açıklayan Azoulay, bu oranın diğer BM kuruluşlarına kıyasla düşük olduğunu belirtti. Ayrıca, ABD'nin çekilme kararının gerekçelerinin 2017'deki çekilme sürecinde öne sürdüğü sebeplerle aynı olduğunu kaydetti ve kuruluşa yönelik "İsrail karşıtı önyargı" iddialarını da reddetti.
Beyaz Saray Sözcü Yardımcısı Anna Kelly, Washington yönetiminin UNESCO'dan çekilme kararını duyurmuş ve bunun nedenini, UNESCO'nun "Amerikalıların kasımda oy verdiği sağduyulu politikalarla tamamen uyumsuz" bir yaklaşım sergilemesi olarak açıklamıştır. Çekilme kararı, Aralık 2026 sonunda yürürlüğe girecek ve böylece ABD, Başkan Trump döneminde ikinci, örgüt tarihinde ise üçüncü kez UNESCO'dan ayrılmış olacak.
ABD, Trump'ın ilk döneminde 2017'de UNESCO'dan "İsrail karşıtı tutumu" ve "yapısal reform ihtiyacı" gerekçeleriyle çekilmişti. Joe Biden yönetiminde ABD, 2023'te tekrar UNESCO'ya döndü. UNESCO, İkinci Dünya Savaşı sonrası kurulan ve Paris merkezli bir kuruluş olarak, BM'nin küresel eğitim, bilim ve kültür faaliyetlerine odaklanmasına yönelik çalışmalar yürütmektedir.
