Uluslararası insan hakları kuruluşları, 24 Şubat'ta gerçekleştirilecek olan AB-İsrail Ortaklık Konseyi toplantısına tepki göstererek, Avrupa Birliği'ni bu toplantılara imkan veren kurucu anlaşmayı askıya almaya ve Israilli yetkililere yaptırım uygulamaya davet etti.
Paris merkezli Uluslararası İnsan Hakları Federasyonu Başkan Yardımcısı Alexis Deswaef, düzenledikleri basın toplantısında AB'ye bir hatırlatma yapmak istediklerini belirtti. Deswaef, "Tüm olası alarmlar çalıyor ancak AB görmezden geliyor, İsrail'e hiçbir şey olmamış gibi davranıyor. Dünyadaki tüm dürüst avukatlar ne yazık ki bunun süregelen bir soykırım olduğunu doğrulayacaktır," şeklinde konuştu.
Deswaef, Batı Şeria'da Filistinlilerin topraklarının, İsrail ordusu işbirliği ile ele geçirildiğine vurgu yaparak, ABD döneminin, özellikle Donald Trump yönetiminin Batı Şeria'nın ilhakını cesaretlendirdiğini ifade etti.
Deswaef, AB'nin suçlularla çalışmaya devam etmesinin, Birliğin güvenilirliğine ve itibarına tehdit oluşturduğunu da belirtti. AB-İsrail Ortaklık Konseyi'nin kurucu anlaşmasındaki 2. maddenin "insan hakları ve uluslararası hukuka saygı" şartını ön plana çıkardı.
Filistin için Komiteler ve Derneklerin Avrupa Koordinasyonu (ECCP) Başkanı Bertrand Heilbronn, AB-İsrail Ortaklık Konseyi'nin Oslo Anlaşmaları çerçevesinde İsrail'i barışa teşvik etmek amacıyla kurulduğunu ancak başarısız olduğunu belirtti. Heilbronn, AB'nin harekete geçerek uluslararası hukuku koruması gerektiğine dikkat çekti.
İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) Avrupa Birliği temsilcisi Claudio Francavilla, AB'nin Filistinlilere karşı yaptığı tutumda bir değişiklik olmaması gerektiğini belirterek, "AB'nin 27 üyesi farklı konularda görüş ayrılığına sahipken, yasa dışı yerleşimlerin barışa engel olduğu konusunda tutarlılar. O halde neden onlarla ticaret yapıyorlar?" dedi.
AB-İsrail Ortaklık Konseyi toplantısında, İrlanda ve İspanya gibi bazı üye ülkeler, insan haklarına ve uluslararası hukuka bağlılık şartını göz önüne alarak anlaşmanın feshini talep ediyor. Bir önceki Yüksek Temsilci Josep Borrell döneminde bu konularda tartışmalar yapılmıştı. Yeni Yüksek Temsilci Kaja Kallas, görevi devralmasının ardından AB-İsrail Ortaklık Konseyi'ni bir araya getirmeyi planlıyor.
Toplantıda, 2. madde konusunun önemli üye ülkelerce dile getirileceği, bazı ülkelerin ise ilişkilerin gerildiği Borrell dönemine karşı yeni bir başlangıç yapılmasını savunacağı düşünülüyor. Geçmişte, AB'nin 2011 yılında Suriye ile benzer sebeplerden anlaşma askıya alma örnekleri bulunuyor.
Uluslararası insan hakları kuruluşları, Avrupa Birliği'ne (AB) 24 Şubat'ta İsrail ile yapacağı Ortaklık Konseyi toplantısı nedeniyle tepki göstererek, Birliğin bu toplantıya imkan veren kurucu anlaşmayı askıya alması ve İsrailli yetkililere yaptırım uygulaması çağrısında bulundu. Toplantıya İnsan Hakları İzleme Örgütünün (HRW) AB kurumları nezdindeki temsilciliğini yapan Yardımcı Direktörü Claudio Francavilla (sol 2), Paris merkezli Uluslararası İnsan Hakları Federasyonu Başkan Yardımcısı Alexis Deswaef (sol 3) de katıldı.
Uluslararası insan hakları kuruluşları, Avrupa Birliği'ne (AB) 24 Şubat'ta İsrail ile yapacağı Ortaklık Konseyi toplantısı nedeniyle tepki göstererek, Birliğin bu toplantıya imkan veren kurucu anlaşmayı askıya alması ve İsrailli yetkililere yaptırım uygulaması çağrısında bulundu. Toplantıya İnsan Hakları İzleme Örgütünün (HRW) AB kurumları nezdindeki temsilciliğini yapan Yardımcı Direktörü Claudio Francavilla (sol 2), Paris merkezli Uluslararası İnsan Hakları Federasyonu Başkan Yardımcısı Alexis Deswaef (sol 3) de katıldı.
