Mehmet Uçum Mudanya Üniversitesi’nde "Terörsüz Türkiye’ye geçiş süreci"ni anlattı
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum, Mudanya Üniversitesi’nde düzenlenen "Terörsüz Türkiye’ye geçiş süreci" adlı konferansta, hedefin sistematik terörü sona erdirmek ve terör örgütünün fiilen ortadan kalkmasını sağlamak olduğunu söyledi. Konferansta akademisyenler ve öğrencilerle bir araya gelen Uçum, sürecin kazançları ve ilerleme aşamalarını paylaştı.
Konferansın ana vurgusu: sistematik terörün bitirilmesi
Uçum, konuşmasında "Sistematik terör sona erdirilecek, terör örgütü fiilen ortadan kalkacak" ifadelerini kullanarak, kimlik istismarı üzerinden yürütülen hukuk dışı faaliyetlerin sonlandırılacağını belirtti. Ayrıca siyaset, kültür ve din alanlarına sirayet eden terör etkisinin tamamen ortadan kaldırılmasının hedeflendiğini söyledi.
Geçmiş deneyimler ve 1 Ekim 2024 vurgusu
Uçum, "Terörsüz Türkiye arayışı son bir yılın özlemi değildir" diyerek, 41 yıllık bir geçmişe atıf yaptı ve sürecin 1 Ekim 2024 tarihinin sembolik bir başlangıç noktası olarak değerlendirilebileceğini belirtti. Bu tarihte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Meclis açılışındaki yeni paradigma vurgusu ve Sayın Bahçeli'nin tutumu sürece katkı veren unsurlar olarak aktarıldı.
Kürt meselesi ile karıştırılmaması gerektiği yönündeki açıklama
Uçum, "Terörsüz Türkiye hedefinin Kürt meselesi diye tabir edilen sorunun çözümü olarak bağdaştırılmamalı" ifadesini kullanarak, devlet politikasının bu hedefi "Kürt meselesi" çözümü kapsamında ele almadığını vurguladı. Hedefin sistematik terörün sona erdirilmesi, demokratik siyaset alanının açılması ve siyaset üzerindeki terör vesayetinin kaldırılması olduğunu belirtti.
Kimlik hakları ve demokrasi meselesi
Kimlik hakları üzerinden yapılan yorumları "fikri sabotaj" olarak nitelendiren Uçum, demokrasi ve hukukun güçlendirilmesinin tüm toplumun meselesi olduğunu söyledi. "Terörsüz Türkiye hedefi, kimlik esaslı bir sorun üzerinden ele alınan bir konu değildir" sözleriyle hedefin kapsamını tekrar netleştirdi.
14 aylık süreçteki pratik kazanımlar
Uçum, son 14 aylık dönemde elde edilen kazanımları detaylandırdı. Bu kapsamda 27 Şubat tarihinde örgütün kurucusunun yayımladığı deklarasyonla ayrılıkçı hedeflerden vazgeçildiğinin ilan edilmesini ve 12 Mayıs tarihinde örgütün kendisini feshettiğini beyan eden kongreyi işaret etti. Ardından 11 Temmuz tarihinde sembolik bir silah bırakma töreni yapıldığını, süreçte mağaraların boşaltılması ve silahların toplanması gibi pratik teyitlerin sağlandığını aktardı.
Uçum, 52 yıllık sistematik teröre dayalı hukuk dışı faaliyetlerin sona erdirilmesiyle birlikte şehit haberlerinin azaldığını, Doğu ve Güneydoğu şehirlerinde ve tüm toplumda umut arttığını söyledi ve "Türkiye bu 14 aylık süreçte ciddi bir kazanım elde etmiştir" değerlendirmesini yaptı.
TBMM komisyonu ve raporun önemi
TBMM’de kurulan komisyonun tarihi bir görev üstlendiğini belirten Uçum, komisyonun 5 Ağustos sonrası yürüttüğü dinlemelerde 134 kişi ve kuruluş temsilcisini dinlediğini aktardı. Komisyonun hazırlayacağı raporun üç bölümden oluşmasının öngörüldüğünü; dinlemelere ilişkin tespitler, geçiş sürecine ilişkin hukuksal düzenlemeler ve demokrasiyi ilerletme- hukuku güçlendirme önerilerinin raporda yer alabileceğini söyledi.
Komisyonun aralık ayında görev süresinin dolacağını, isterse iki aylık sürelerle uzatılabileceğini ve raporun Meclis için önemli bir referans belgesi olacağını vurguladı.
Geçiş sürecinin hukuki düzenlenmesi
Uçum, silah bırakan örgüt mensupları için yapılacak hukuksal düzenlemelerin kapsamına ilişkin komisyonun geliştireceği hukuk politikasına atıf yaptı. Anayasa eşitlik ilkesi çerçevesinde farklı durumların farklı şekilde düzenlenebileceğini, hiç suç işlememiş olanlar, hafif suç işlemişler, ağır suç işlemişler, üst düzey yöneticiler ve sade üyeler gibi kategorilere göre ayrı düzenlemelerin gündeme gelebileceğini belirtti.
Komisyon raporunun tamamlanması ve pratik teyitlerin sağlanmasının ardından, 2026’nın ilk aylarında geçiş sürecine ilişkin hukuki düzenlemelerin Meclis gündemine gelmesinin öngörüldüğünü söyledi. Uçum, pratik teyitlerde yaşanacak aksamalara karşı sürece taraf olan unsurların sorumlulukla hareket etmesi gerektiğini de ekledi.
Sonuç: "Başarmanın eşiğindeyiz"
Uçum, sürecin Türkiye’ye özgü bir model olduğunu ve başarılması halinde çatışma çözümleri literatürüne katkı sağlayacağını ifade etti. "Hakikaten bu tarihî bir fırsat; başarmanın eşiğindeyiz ve inanıyorum ki hep birlikte başaracağız" sözleriyle konuşmasını sonlandırdı. Uçum, sürecin önünde fikirî ve fiilî sabotaj girişimleri bulunduğunu, buna rağmen liderlik, Meclis iradesi ve toplum desteğiyle önemli mesafe alındığını belirtti.
Öne çıkan tarihler ve uygulamalar: 1 Ekim 2024 (sürece ilişkin sembolik başlangıç tartışması), 27 Şubat (deklarasyon), 12 Mayıs (fesih kongresi), 11 Temmuz (sembolik silah bırakma), TBMM komisyonu (5 Ağustos sonrası dinlemeler, rapor çalışması, aralık ayı görev süresi).
CUMHURBAŞKANI BAŞDANIŞMANI MEHMET UÇUM, MUDANYA ÜNİVERSİTESİ’NDE AKADEMİSYENLER VE ÖĞRENCİLERLE BİR ARAYA GELDİ.