Ticaret Bakan Yardımcısı Mustafa Tuzcu, Kocaeli Sanayi Odası'nda konuştu
Kocaeli Sanayi Odası (KSO) eylül ayı meclis toplantısında konuşan Ticaret Bakan Yardımcısı Mustafa Tuzcu, küresel ticaretteki dönüşüm, sanayinin yeniden konumlandırılması ve rekabetçilik koşullarının güçleştiği bir dönemde olunduğunu vurguladı. Tuzcu, uluslararası ticaret düzeninin 1940'lardan itibaren şekillendiğini ve 1995 itibarıyla Dünya Ticaret Örgütü ile zeminin güçlendiğini ancak bugün bu modelin ciddi şekilde sarsıldığını belirtti.
Savunma sanayisinin katkısı
Tuzcu, savunma sanayisinde son yıllarda kaydedilen ilerlemenin, Türkiye'nin katma değerli ihracatına doğrudan katkı sağladığını ve ilişkili sektörleri geliştirdiğini ifade etti. Sözlerine, “Savunma sanayisi bizim katma değerli ihracatımıza hem katkı koydu hem de ilişkili sektörleri geliştirdi” şeklinde devam eden Tuzcu, bu alanın Türkiye için ayrışan bir üretim konusu olduğunu aktardı.
Küresel rekabet ve Asya'nın yükselişi
Tuzcu, 2001'de Dünya Ticaret Örgütü'ne üye olunduğunda Çin'in dünya ihracatındaki payının yüzde 3 olduğunu, bugün bu payın yüzde 16-17 civarına ulaştığını söyledi. Dünya ekonomisinde Asya ülkelerinin payının yüzde 40'lara yaklaştığını ve bu ülkelerin artık yalnızca nüfus avantajı değil, aynı zamanda teknoloji ve sanayi alanında da belirleyici oyuncular haline geldiğini belirtti.
Yabancı yatırım ve üretim eğilimleri
Tuzcu, Türkiye'nin 2002-2024 döneminde çektiği yabancı yatırımın toplamda 280 milyar dolar olduğunu, ancak son yıllarda yıllık ortalamanın 7-8 milyar dolar seviyelerine gerilediğini aktardı. Ayrıca, küresel yatırım eğilimlerinin gelişmiş ülkeler tarafından daha kısıtlayıcı hale geldiğini; ABD ve Avrupa Birliği gibi bölgelerin yatırımları kendi içlerinde tutma eğiliminde olduğunu söyledi.
Sanayi büyümesi ve otomotiv sektörü
Tuzcu, Türkiye imalat sanayisinin önemli gelişme gösterdiğini, ancak sanayideki büyüme hızının ülke büyüme hızının gerisinde kaldığını ifade etti. Otomotiv sektöründe dönüşümün sürdüğünü ve küresel rekabette Asya menşeli oyuncuların etkinliğinin artacağını belirterek, “Artık küresel düzeyde otomotiv oyunculuğumuz, eskiden bu rekabette payı olmayan Asya ülkeleri tarafında sınanacak. Özellikle Avrupa pazarlarında ciddi rekabet savaşına gireceğiz” değerlendirmesinde bulundu. Türkiye'nin araç üretiminin yaklaşık 1,5 milyon adet olduğunu, Çin'in geçen yıl 35 milyon araç üretimine ulaştığını ve Çin'in en büyük markasının bu yıl 5,5 milyon araç üreteceğini aktardı.
Ticaret rakamları ve jeopolitik riskler
Tuzcu, Türkiye'nin bu yıl ihracatının 270 milyar dolar'ı aşacağını, ancak etrafındaki jeostratejik gelişmelerin ve çatışma ortamının ülkeye ilave yükler getirdiğini belirtti. Bu koşullarda Türkiye'nin rekabet gücünü artırmak için alınan tedbirler ve teşvik programlarının önemine dikkat çekti.
Serbest ticaret anlaşmaları ve sektör koruması
Tuzcu, 2000'lerin başında popüler olan serbest ticaret anlaşmalarının zamanla daha anakronik bir görünüm kazandığını, ülkelerin iç pazarı koruma eğiliminin arttığını söyledi. Türkiye'nin 24 serbest ticaret anlaşması ve 23 tercihli ticaret anlaşması bulunduğunu belirten Tuzcu, son dönem anlaşmalarında belirli sanayi kollarının dışarıda bırakılmasına özen gösterdiklerini kaydetti. Örnek olarak Ukrayna ile yapılan anlaşmada demir-çeliğin, Japonya ile yürütülen müzakerelerde ise demir-çelik ve otomotivin taviz verilmeden korunduğunu aktardı.
Çin ile ticaret ve önlemler
Tuzcu, düşük fiyatlı Çin ürünleriyle mücadelenin yalnızca Türkiye'nin değil, küresel bir sorun olduğunu söyledi. Geçen yıl Çin'den ithalatın yaklaşık 45 milyar dolar olduğunu, bu yıl rakamların aynı seyredeceği takdirde 50 milyar dolar'a ulaşabileceğini belirtti. Buna karşın Türkiye'nin çok sayıda antidamping vergisi, vergi artırım ve gözetim fiyatı uyguladığını vurguladı. Ayrıca TAREKS sistemiyle ürün güvenliği denetimlerinin özellikle Çin kaynaklı makina ve diğer ürünlerde aktif kullanıldığını söyledi.
Tuzcu, geçen yılki 80 milyar dolar tutarındaki dış ticaret açığının yaklaşık yüzde 45'inin Çin'den kaynaklandığını, küresel tartışmalara Türkiye'nin de katıldığını ve sanayiyi güçlendirme yönünde çalışmalar yürüttüklerini kaydetti. Dünya Ticaret Örgütü mekanizmasının zayıflamasına rağmen kural temelli sistemi savunmayı sürdürdüklerini ifade etti.
Sorular ve cevaplar
Konuşmasının ardından Tuzcu, toplantıda bulunan sanayicilerin sorularını yanıtladı ve sektör temsilcileriyle doğrudan görüş alışverişinde bulundu.
Not: Yukarıdaki değerlendirmeler Tuzcu'nun Kocaeli Sanayi Odası'ndaki konuşmasından derlenmiştir; özel isimler, tarihler ve sayısal veriler konuşmada belirtilen şekilde korunmuştur.
Kocaeli Sanayi Odası (KSO) eylül ayı meclis toplantısına katılan Ticaret Bakan Yardımcısı Mustafa Tuzcu, burada konuşma yaptı.