DOLAR
42,79 -0,2%
EURO
50,2 -0,04%
ALTIN
5.943,06 0,26%
BITCOIN
3.725.442,7 -2,65%

Türkiye ve Avrupa Birliği İlişkilerinde Donald Trump Dönemi Etkisi

Donald Trump'ın ABD Başkanlığı, Türkiye ve AB ilişkilerine yeni bir boyut kazandırdı. Uzmanlar, süreci ve olası etkileri değerlendiriyor.

Yayın Tarihi: 31.01.2025 11:50
Güncelleme Tarihi: 31.01.2025 11:50

Türkiye ve Avrupa Birliği İlişkilerinde Donald Trump Dönemi Etkisi

Türkiye ve Avrupa Birliği İlişkileri Üzerindeki Trump Etkisi

Türkiye ve Avrupa Birliği (AB) ilişkilerini yeniden değerlendirme çabaları, 20 Ocak 2021'de ABD Başkanı olarak göreve gelen Donald Trump'ın etkisi altında şekilleniyor. Uluslararası İlişkiler Uzmanı Prof. Dr. Aylin Ünver Noi, bu dönemde yaşanan gelişmelerin ilişkilere olan yansımalarını analiz etti.

Trump'ın Politikalarının Etkisi

Trump'ın göreve başlamasıyla birlikte ABD'nin politika belirleme süreçleri, AB üzerinde önemli değişiklikler yaratma potansiyeline sahip. Özellikle, bazı müdahalelerin Trump'ın görev süresi başlamadan önce gerçekleşmesi dikkat çekti. Hükümet Verimliliği Bakanı olarak atanacağı açıklanan Elon Musk'ın, Almanya'daki aşırı sağ parti lideri Alice Weidel ile röportaj yaparak yerel seçimlerde destek istemesi, bu konudaki müdahale algısını pekiştirmiştir.

Türkiye'nin Stratejik Rolü

Trump'ın dış politika öncelikleri doğrultusunda, Türkiye'nin AB için bir alternatif olma potansiyeli giderek önem kazanmaktadır. Trump yönetimi ile AB arasındaki ilişkilerin gerginleşmesi, Türkiye'yi anayasal sorunları çözme kapasitesine sahip bir stratejik ortak olarak öne çıkarıyor. Ülkemiz, farklı coğrafyalarda barış ve istikrar sağlama çabaları ile bu süreçte AB için kritik bir işbirliği noktası haline gelebilir.

Gümrük Birliği ve Ekonomik İlişkiler

Türkiye ile AB arasındaki ticaret ve ekonomik politikaların uyumu, yalnızca dış ve güvenlik alanında değil, aynı zamanda ekonomik ilişkilerde de mühimdir. Uzun süredir güncellemeye direnen Gümrük Birliği'nin modernizasyonu bu bağlamda önem arz etmektedir. Türkiye'nin NATO üyesi olmasına rağmen AB üyesi olmadığı dikkate alındığında, AB'nin geliştirdiği stratejik otonomi içerisinde Türkiye'nin de yer alması, her iki tarafın güvenliğine katkı sağlayacaktır.

Mevcut Durum ve Gelecek Perspektifi

Son yıllarda Türkiye ve AB ilişkileri, üyelik müzakereleri kapsamında duraklama dönemine girmiştir. 29 Kasım 2023'te yayınlanan ortak bildiride, Türkiye'nin AB ile olan ilişkilerinde karşılıklı etkileşim arayışları belirtilmesine rağmen önemli bir ilerleme kaydedilememiştir. Ayrıca, 2024 Raporu gibi değerlendirmeler de Kıbrıs meselesi nedeniyle ilerlemeye engel teşkil etmektedir.

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın 9 Ağustos 2024’te katıldığı AB Dışişleri Bakanları toplantısı, gelecekte işbirliği potansiyelinin keşfedilmesi adına umut vermektedir. Fidan’ın toplantılara katılmasının ardından, AB Dış İlişkiler Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas’ın Türkiye ziyareti de bu dinamiklerin bir parçası olarak düşünülebilir.

Sonuç olarak, Türkiye ve AB arasındaki ilişkilerin ivme kazanması için Trump dönemi, yeni bir fırsat sunabilir. Her ne kadar engeller bulunsa da, üyelik sürecinin yeniden gözden geçirilmesi gerekli ve kaçınılmaz bir adımdır.

Prof. Dr. Aylin Ünver Noi, Uluslararası İlişkiler Uzmanı

Makalelerdeki fikirler yazarına aittir ve Anadolu Ajansının editoryal politikasını yansıtmayabilir.

Yazar
EDİTÖR

Aksiyon Haber Ajansı