Türkiye, SMR yatırımlarıyla nükleer enerji stratejisini genişletiyor
Oğaziçi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gürkan Selçuk Kumbaroğlu, Türkiye'nin küçük modüler reaktörler (SMR) üretimine yönelmesinin enerji arz güvenliği ve nükleer alanda yeni bir dönem başlatacağını söyledi. Kumbaroğlu, AA muhabirine yaptığı değerlendirmede; artan enerji talebini karşılamada, arz güvenliğini sağlamada ve bütçede enerji yükünü hafifletmede nükleer adımların stratejik önem taşıdığını vurguladı.
Küresel eğilimler ve AB mevzuatı
Kumbaroğlu, enerjinin sadece Türkiye için değil dünya genelinde öncelikli bir konu olduğunu belirterek, sıfır karbon hedefleri ve yeşil enerji dönüşümüyle bazı Avrupa ülkelerinin nükleer tesislerini kapattığını, bunun da enerji üretimi için yeni arayışlara yol açtığını aktardı. Bu bağlamda SMR'lerin önemli çözümlerden biri olduğunu ve Avrupa Birliği mevzuatında nükleer enerjinin yenilenebilir enerjiyle eşit muamele görmesi yönünde ciddi girişimler bulunduğunu ifade etti.
SMR ile 'nükleer rönesans' başlayabilir
Kumbaroğlu, SMR'lerin başlatacağı süreci "nükleer rönesans" olarak nitelendirerek Türkiye'nin enerji vizyonunda nükleer enerjinin tüm potansiyelini değerlendirmesi gerektiğini söyledi. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar'ın işaret ettiği gibi, ülkenin elektrik talebinin önümüzdeki 30 yılda 3 katına çıkması beklendiğini belirten Kumbaroğlu, bu artışı karşılamak için nükleer ve yenilenebilir enerjiyi içeren sağlam bir yol haritasına ihtiyaç olduğunu kaydetti. Türkiye'nin 2035'e kadar 7 gigavatsaat nükleer enerjiyi devreye alma hedefi bulunduğunu, SMR'lerin eklenmesi halinde bu kapasitenin 2050'ye kadar 20 gigavatsaate yükselebileceğini aktardı.
Uluslararası gelişmeler ve lisanslama süreçleri
OECD Enerji Ajansı verilerine göre 15 ülkede 51 SMR tasarımının ön lisans ve lisanslama sürecinde olduğunu belirten Kumbaroğlu, bu tasarımlar arasında Bill Gates'in şirketinin de bulunduğunu ve ilk onay için 2026 sonu hedefi koyduklarını söyledi. Kumbaroğlu, SMR teknolojisine yönelik ilginin hızla arttığını ve bunun uluslararası enerji konferanslarında da gözlemlendiğini vurguladı.
Savunma sanayiinin rolü ve ihracat bağlantıları
Kumbaroğlu, Aralık'ta Antalya'da düzenlenecek IAEE Ortadoğu ve Orta Asya Konferansı'nda nükleer enerjinin gündeme geleceğini belirtti. Türkiye'deki savunma sanayi şirketlerinin teknoloji kazanımı ve uluslararası ihracat başarıları sayesinde güçlü bağlantılara sahip olduğunu söyleyen Kumbaroğlu, savunma sanayi şirketlerinin SMR sürecine katkı sağlayabileceğini ve onların da bu süreçte sorumluluk alması gerektiğini ifade etti.
Çevresel ve güvenlik boyutu
Kumbaroğlu, SMR'lerin ileri yakıt döngüsü sayesinde konvansiyonel nükleer santrallere kıyasla atık miktarı ve çevresel risklerin daha düşük olduğunu belirtti. Kurulacak SMR'lerin farklı alanlarda kullanılabileceğini ve enerji konusunun milli güvenlik boyutunun bulunduğunu vurgulayarak, SMR hamlesinin Türkiye'nin arz güvenliğinde önemli bir eşiğin aşılmasına katkı sağlayacağını sözlerine ekledi.