Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Çevre Komisyonu'nda, ülkenin ilk İklim Kanunu Teklifi üzerindeki görüşmelere devam ediliyor. Komisyon, teklifin maddelerine geçmeden önce çeşitli sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerini dinledi.
Temiz Hava Hakkı Platformu Temsilcisi Deniz Gümüşel, kanun teklifinin fosil yakıtlardan kademeli çıkışa dair somut bir vizyon sunmadığını belirterek, "Bütün inisiyatif piyasa mekanizmalarına bırakılmış durumda" dedi. Gümüşel, Avrupa Birliği'nin emisyon ticaret sisteminin ilk yıllarındaki zorluklardan örnek vererek, somut politikaların önemine vurgu yaptı.
Gümüşel, Türkiye içinde kurulan Emisyon Ticaret Sistemi (ETS)nin şeffaf ve ciddiyetle işletilmesi gerektiğini, aksi taktirde kömür madenleri ve termik santrallerden ekmek yiyen emekçilerin geleceğinin tehlikeye gireceğini ifade etti. Ayrıca, kanun teklifinin mevcut haliyle "bir iklim kanunu değil, bir ticaret kanunu" olarak değerlendirildiğini söyledi.
İklim Ağı Platformu Temsilcisi Özlem Katısöz ise, iklim kanunu yürütme sürecinde yer aldıklarını belirtti ve Türkiye'nin güçlü bir iklim politikasına ihtiyacı olduğunu vurguladı. Katısöz, net sıfır dönüşümünün fırsat olarak değerlendirilmesi gerektiğinin altını çizdi.
Türk Tabipler Birliği Temsilcisi Demet Parlar, Türkiye’de ekokırım yasası için 28 bin imza toplayarak Meclise başvurduklarını ancak kabul edilmediğini ifade etti. Parlar, bu yasanın 27 Avrupa ülkesinde kabul edildiğini hatırlatarak, Türkiye'de de kabul edilmesini umut ettiklerini belirtti.
İklim Adaleti Koalisyonu Temsilcisi Caner Gökbayrak ise kanun teklifini "yıkım kanunu" olarak nitelendirdi. Gökbayrak, iklim krizinin sadece sera gazı salımıyla sınırlı olmadığını, ekolojik krizle bağlantılı olduğunu ifade etti.
Konuşmaların ardından, kanun teklifinin maddeleri üzerindeki görüşmelere geçildi.
