Türkiye'nin enerji ithalatı faturasının bu yıl azalması bekleniyor
AA muhabirinin Orta Vadeli Program (OVP) derlemesine göre, Türkiye'nin enerji ithalatı faturası geçen yıl 65,6 milyar dolar düzeyindeydi. Bu rakamın, bu sene sonunda geçen yıla göre yüzde 2,4 düşüşle 64 milyar dolar seviyesine gerilemesi öngörülüyor.
Fiyatlama ve küresel talep dinamikleri
Brent petrolün geçen yılki ortalama fiyatı varil başına 80,5 dolar iken, bu yılın sonunda Brent fiyatının ortalama 70 dolar civarında tamamlayacağı tahmini faturadaki azalışı destekliyor. SETA araştırmacısı Büşra Zeynep Özdemir, uluslararası petrol ve doğal gaz fiyatlarındaki gerilemenin, arz-talep dengesindeki değişimlerle bağlantılı olduğunu vurguluyor.
Özdemir, özellikle Asya merkezli hidrokarbon talebinin gerilemesinin fiyatlar üzerinde düşürücü etki yarattığını; bölgedeki talep daralmasının, Rusya-Ukrayna Savaşı sonrası alternatif tedarikçi arayışındaki Avrupa ülkelerinin fiyatlama noktalarını da etkilediğini belirtiyor. Bölgedeki kısa süreli jeopolitik gerilimlerin fiyatları zaman zaman yukarı çektiği, ancak azalan talep karşısında arz genişlemesinin genel fiyat düşüşünü kolaylaştırdığı ifade ediliyor.
Yerli üretimdeki artışın faturaya yansıması
Özdemir'e göre düşüşün başlıca nedeni artan yerli üretim. Elektrik üretiminde ilk yarıda gözlenen büyüme, faturanın azalmasında etkili kalemlerden biri oldu. Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu verilerine göre, yılın ilk yarısında elektrik üretimi bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla yaklaşık %5 artarak 163 bin 493 gigavatsaatten 171 bin 348 gigavatsaat seviyesine yükseldi.
Üretimdeki yükselişte elektrik kurulu gücündeki artışın da rol oynadığı, geçen yıl haziranda 113 bin 252 megavat olan toplam kurulu gücün bu yıl haziran sonu itibarıyla 119 bin 632 megavata ulaştığı bildirildi. En fazla artış yenilenebilir kaynaklara dayalı kurulu güçte gerçekleşti; toplam yenilenebilir kurulu güç dönem içinde 66 bin 212 megavattan 72 bin 544 megavata yükseldi.
Petrol ve doğal gaz üretimindeki gelişmeler
Özdemir, petrol üretiminde de artış gözlendiğini belirtti. Bir önceki yılın aynı döneminde yaklaşık 3 milyon varil olan petrol üretimi, 2025'in ilk yarısında 4 milyon varile yükseldi. Bu üretimin ağırlıklı olarak Gabar sahasından karşılandığına işaret edildi ve yurt içi ve yurt dışında artan arama ve üretim faaliyetleri sayesinde bu yükselişin sürmesinin beklendiği kaydedildi.
Doğal gaz üretimi tarafında da artış rapor edildi. Geçen yıl aralıkta toplam 203 milyon metreküp olan gaz üretimi, bu yıl temmuzda 288 milyon metreküpe ulaştı. Özdemir, özellikle Sakarya Gaz Sahası'nda yeni kuyuların açılması ve yüzer üretim tesisi Osman Gazi'nin önümüzdeki yıl devreye alınmasının üretimi katlayacağını öngördüklerini ifade etti.
Orta ve uzun vadeli etkiler
Türkiye'nin 2053 net sıfır emisyon hedefi çerçevesinde güncellediği 2035 hedeflerine göre rüzgar ve güneş kaynaklı kurulu gücün 120 bin megavata ulaşmasının üretime ve ithalat faturasına olumlu yansıyacağı değerlendiriliyor. Ayrıca Özdemir, Akkuyu Nükleer Güç Santrali'nde ilk reaktörün 2026'da devreye alınmasının termik santrallerden elektrik üretimi ihtiyacını azaltacağını; santralin 2030'da tam kapasiteyle faaliyete geçmesiyle fosil yakıtlardan kaynaklanan enerji ithalatının daha da gerileyeceğini belirtti.
Sonuç olarak, AA muhabirinin OVP derlemesi ve SETA araştırmacısı Büşra Zeynep Özdemir'in değerlendirmeleri, yerli üretim artışı ve uluslararası fiyat-durumunun birlikte etkisiyle bu yıl enerji ithalatı faturasının gerileyeceğine işaret ediyor.