Türkiye'de gen bankalarında 122 bin 750 tohum örneği korunuyor
AA muhabirinin Tarım ve Orman Bakanlığından edindiği bilgiye göre, Türkiye'nin bitki genetik kaynaklarının korunması amacıyla yürütülen çalışmalar kapsamında gen bankalarında saklanan tohum örnekleri tasnif ve analiz süreçlerinden geçiriliyor. Bu materyaller doğadan, çiftçilerden veya araştırma projelerinden temin edilerek uzun vadeli muhafaza için depolanıyor.
Gen bankalarındaki dağılım ve kapasite
Koruma çalışmalarında öncelik, gıda güvenliği ve tarımsal çeşitliliğin sürdürülebilirliğinin sağlanması. İzmir'deki Ulusal Tohum Gen Bankasında 3 bin 99 türe ait 59 bin 150 tohum örneği bulunurken, Ankara'daki Türkiye Tohum Gen Bankasında 1402 türe ait 63 bin 600 tohum örneği korunuyor. Ayrıca, 18 arazi gen bankasında 107 türe ait 10 bin 108 canlı örnek muhafaza ediliyor.
Bu verilerle birlikte ülke genelinde 4 bin 501 türe ait toplam 122 bin 750 tohum örneği gen bankalarında saklanıyor. Bu koleksiyonlar, iklim değişikliği ve salgın hastalıklar gibi risklere karşı tarımsal üretimin dayanıklılığını artırmak üzere ıslah çalışmalarında temel kaynak olarak kullanılıyor.
Yerel çeşitlerin toplanması ve tescil süreci
Yerel çeşitlerin korunması amacıyla 2020-2022 yıllarında farklı bölgelerden bakanlığa ulaşan toplam 1537 yerel çeşit örneği, İzmir ve Ankara gen bankalarında muhafaza altına alındı. Teslim edilen örneklerin incelenmesi sırasında tekrarlanan veya standart denenmiş ticari çeşitler ayrıştırılarak ilk etapta 37 yerel çeşit tescil edildi. Bugüne dek yapılan çalışmalar sonucunda bu yıl itibarıyla toplam 49 tescilli yerel çeşit bulunuyor.
Araştırma enstitüleri ve vatandaş katkısı
Koruma altyapısı yalnızca gen bankalarıyla sınırlı değil; 6 araştırma enstitüsünde yaklaşık 1000 türde 7 bin popülasyona ait soğanlı ve yumrulu doğal süs bitkisi (geofit) koleksiyonları bulunuyor. Ayrıca, çiftçiler ve vatandaşlar tarafından Bakanlığa yapılan 1000'i aşkın tohum bağışı ile yerel bitki çeşitlerinin korunmasına yerel düzeyde destek sağlanıyor.
Gen bankalarında yürütülen bu çalışmalar, bitki genetik kaynaklarının uzun süreli muhafazası, bilimsel araştırmalarda kullanımı, yeni çeşit geliştirme ve gelecek kuşaklara aktarılması açısından önem taşıyor.