Hacettepe Üniversitesi Nüfus Etütleri Enstitüsü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Ali Eryurt, Türkiye'nin demografik yapısını ve yaşlı nüfus oranının geleceğini ele aldı. Eryurt, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, doğurganlık hızının 2024 itibarıyla 1,48'e gerileyeceğini ve yaşlı nüfus oranının %10,6'ya yükseldiğini belirtti. Bu durum, 2050 yılına gelindiğinde her 4 kişiden birinin 65 yaş üzerinde olacağı anlamına geliyor.
1930’lu yıllardan bu yana önemli bir nüfus artışı yaşayan Türkiye’de, 1927 yılında gerçekleştirilen ilk nüfus sayımında 13 milyon olan nüfus, bugün 85 milyonu aşmış durumda. Bu dönemde dünya nüfusu 8 milyarı geçerek 4 kat büyüme göstermiştir.
Eryurt, Türkiye’nin demografik değişiminin en kritik sebeplerinden birinin doğum oranlarındaki ani düşüş olduğunu ifade etti. 1960'ların ortalarında ortalama çocuk sayısının 6 iken günümüzde bu oranın ciddi bir şekilde azalması dikkat çekiyor. Eryurt, bu değişimin batı ülkelerinde uzun bir süreç içinde gerçekleşirken, Türkiye’de çok daha hızlı bir zaman diliminde yaşandığını vurguladı.
Kentleşme, sanayileşme ve eğitim oranlarındaki artışın etkisinin büyük olduğunu belirten Eryurt, öne çıkan etkenlerin bireysel değerlerin aile odaklı değerlere baskın gelmesi olduğunu kaydetti. Büyük kentlerde doğurganlık oranlarının daha da düştüğünü, İstanbul'da 1,2, Ankara ve İzmir’de ise bu oranın 1,2'nin altına gerilediğini ifade etti.
Düşük doğurganlık senaryolarına göre, Türkiye’nin nüfusunun 2100 yılına kadar 54 milyona kadar düşebileceği öngörülüyor. Düşük doğurganlık senaryosuna göre Türkiye'nin toplam nüfus büyüklüğünün 90 milyonu geçmeyeceği belirtiliyor. Bu durum, Türkiye'nin yaş yapısında köklü değişikliklere neden olacak.
Türkiye'deki aile yapısında da değişim yaşanıyor. Şu an her 5 haneden biri tek kişilik hanelerden oluşuyor ve tek ebeveynli hanelerin oranı %10'u aşmış durumda. Eryurt, bu durumun boşanma oranları ile ilişkili bir eğilim olduğuna dikkat çekti. Her yıl her 10 evlilikten 3’ünde boşanma yaşanıyor.
Sonuç olarak, Türkiye'de demografik değişiklikler ve düşük doğurganlık oranlarının etkileri uzun vadede sosyal yapıyı yeniden şekillendirecek. Prof. Dr. Eryurt, doğum oranlarını artırmak için yeni politikaların geliştirildiğini ve gençlerin erken yaşta evlenmelerini teşvik eden kredi uygulamalarının hayata geçirildiğini sözlerine ekledi.
Doğurganlık hızının 1,48'e gerilediği ve yaşlı nüfus oranının yüzde 10,6'ya yükseldiği Türkiye'de, 2050 yılına gelindiğinde her 4 kişiden 1'inin 65 yaşın üzerinde olacağı öngörülüyor. Hacettepe Üniversitesi Nüfus Etütleri Enstitüsü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Ali Eryurt, AA muhabirine Türkiye'nin nüfus perspektifine ilişkin açıklamalarda bulundu.
Doğurganlık hızının 1,48'e gerilediği ve yaşlı nüfus oranının yüzde 10,6'ya yükseldiği Türkiye'de, 2050 yılına gelindiğinde her 4 kişiden 1'inin 65 yaşın üzerinde olacağı öngörülüyor. Hacettepe Üniversitesi Nüfus Etütleri Enstitüsü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Ali Eryurt, AA muhabirine Türkiye'nin nüfus perspektifine ilişkin açıklamalarda bulundu.