Türk Böbrek Vakfı'ndan 'Dünya Şeker Tüketimine Dikkat Haftası' kapsamında farkındalık etkinliği
Türk Böbrek Vakfı (TBV), bu yıl dördüncü kez kutlanan 'Dünya Şeker Tüketimine Dikkat Haftası' kapsamında Kasımpaşa Emekli Evi'nde bir farkındalık etkinliği düzenledi. Etkinlikte, aşırı şeker ve basit karbonhidrat tüketiminin yol açtığı sağlık riskleri hakkında bilgi verildi ve risk taşıyan vatandaşlar uzmanlar tarafından bilgilendirildi.
Etkinlik amacı ve kapsamı
TBV, toplumda artan şeker tüketimi ve buna bağlı kronik hastalıklarla mücadele etmek amacıyla düzenlenen etkinlikte hem bilgilendirme hem de erken önlem vurgusu yaptı. Katılımcılara şeker tüketiminin azaltılmasına yönelik pratik öneriler sunuldu ve uzmanlarla soru-cevap oturumu gerçekleştirildi.
TBV Başkanı Timur Erk'in uyarıları
TBV Başkanı Timur Erk, Sağlık Bakanlığı işbirliğinde 15 yıldır tuz ve şeker tüketiminin azaltılmasına yönelik çalışmalar yürütüldüğünü belirtti. Erk, "Dünya Sağlık Örgütü, günlük şeker tüketimini 13 küp yani 50 gramla sınırlı tutuyor ancak Türkiye'de kişi başı tüketim uzun süredir 140-150 gram seviyelerinde seyrediyor. Bu durum özellikle diyabetli hasta sayısında artışa neden oluyor." dedi.
Erk, sağlıklı beslenme önerilerini şöyle sıraladı: mümkün olduğunca daha az ekmek, makarna, pilav tüketmek, raf ömrünü uzatmak için nişasta bazlı şeker ve aşırı tuz içeren gıdalardan kaçınmak, ekonomik zorluklar olsa da sağlıklı beslenme, düzenli hareket ve trans yağlardan uzak durma çabası.
Uzman görüşleri: sağlığa etkiler ve beslenme önerileri
İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi İç Hastalıkları ve Geriatri Uzmanı Prof. Dr. Gülistan Bahat Öztürk, şekerli gıdaların kısa vadede iştahı artırdığını, uzun vadede ise obezite, kalp-damar hastalıkları, böbrek sorunları ve bunama riskini yükselttiğini vurguladı. Öztürk, şekerin vücutta insülinin hızlı salınmasına yol açtığını ve bunun tekrar acıkma ile yeniden tatlı yeme isteği doğurduğunu belirtti.
Öztürk, basit şeker içeren gıdaların genellikle kötü yağlarla birlikte tüketildiğini örnek vererek, bayramlarda sıkça tüketilen baklava veya hamburger gibi ürünlerin hem basit karbonhidrat hem de sağlıksız yağ içerdiğini, bunun obeziteyi ve buna bağlı ciddi organ hasarlarını artırdığını söyledi. Sağlıklı yaşlanma için obeziteden kaçınma, dengeli beslenme ve düzenli fiziksel aktivite önerildi; en basit etkinlik olarak tempolu yürüyüşün her yaş için uygun olduğu belirtildi.
Beslenme düzeni için Öztürk'ün önerileri şu şekilde: beslenme tabağının yarısı sebze ve meyve, dörtte biri karbonhidrat, dörtte biri protein olmalı; ileri yaşta kas kaybını önlemek için protein tüketimi artırılmalı; haftada iki kereden fazla kırmızı et yerine tavuk, balık ve baklagiller tercih edilmeli.
Şeker hastalığı ve böbrek sağlığı üzerinde erken önlemlerin önemi
Nefroloji Uzmanı Doç. Dr. Nadir Alpay, şeker hastalığının yıllar içinde böbrek, kalp ve gözler üzerinde yıkıcı etkiler bıraktığını belirtti. Alpay, "Bir şeker hastasında böbreklerin etkilenmesi genellikle 15-20 yılda görülüyor. Bu süreçte doğru beslenme, egzersiz, düzenli uyku ve yeterli sıvı alımıyla böbrek yetmezliğine gidişi engellemek mümkün." dedi ve erken dönemde alınacak önlemlerin organ hasarını büyük ölçüde kontrol altına alabildiğini vurguladı.
Etkinlikte verilen eğitim ve katılımcı etkileşimi
TBV diyetisyeni Gökçen Efe Aydın da sağlıklı beslenme uygulamaları hakkında bilgilendirme yaptı. Konuşmaların ardından uzmanlar katılımcıların sorularını yanıtlayarak bireysel riskler ve pratik öneriler hakkında yönlendirmelerde bulundu.
Etkinlik, toplumda şeker tüketiminin azaltılmasının hem kronik hastalık risklerini düşüreceği hem de sağlıklı yaşlanmayı destekleyeceği mesajını öne çıkardı.
