Trump, yurtdışında haksız yere tutulan vatandaşlara yaptırım yetkisi tanıyan kararnameyi imzaladı
ABD Başkanı Donald Trump, yurt dışında haksız yere gözaltına alınan ABD vatandaşlarına yönelik yeni yaptırım araçlarını içeren bir kararnameyi imzaladı. Kararname, ilgili ülke hükümetine ve olaya karışan aktörlere uygulanabilecek yaptırım mekanizmalarını genişletiyor.
Kararnamenin kapsamı
Dışişleri Bakanlığının açıklamasına göre, kararname bir ABD vatandaşının yurt dışında haksız yere gözaltına alındığının belirlenmesi durumunda ilgili ülke hükümetine çeşitli yaptırımların uygulanmasını öngörüyor. Bu kapsamda ekonomik yaptırımlar, vize kısıtlamaları ve dış yardımın sınırlandırılması gibi tedbirler devreye alınabilecek.
Uygulanacak yaptırımlar ve hedefler
Kararnamede belirtilen yaptırımlar, hem doğrudan olaya karışan kişiler hem de bu uygulamalara katkı veren resmi aktörlere yönelik uygulanabilecek nitelikte. Beyaz Saray açıklaması, bu araçların hedefinin vatandaşların serbest bırakılmasını sağlamak ve haksız gözaltı pratiklerini caydırmak olduğunu vurguluyor.
Levinson Yasası ve "haksız gözaltı" tanımı
Açıklamada "haksız gözaltı" tanımının, Dışişleri Bakanı Marco Rubio'nun Levinson Yasası uyarınca yasa dışı veya haksız olarak değerlendirdiği bir gözaltı olduğunun kaydedildiği belirtildi. Levinson Yasası, ABD hükümetine yurt dışında haksız yere tutulan veya kaybolan vatandaşlarının serbest bırakılması için daha güçlü diplomatik, ekonomik ve yaptırım araçları kullanma yetkisi tanıyor ve Dışişleri Bakanına hangi gözaltıların "haksız" sayılacağı konusunda takdir yetkisi veriyor.
Yasa kökeni ve uygulama bağlamı
Yasa, adını 2007'de İran'da kaybolan eski FBI ajanı Robert Levinson'dan alıyor. Metinde yer aldığı şekilde, söz konusu yasa Trump'ın ilk başkanlık döneminde kabul edilmişti. Kararnameyle birlikte bu yasal çerçeveye dayalı yaptırım yetkilerinin uygulama mekanizmaları daha belirgin hale getiriliyor.
Değerlendirme: Kararname, ABD'nin vatandaşlarını yurtdışında koruma politikasını güçlendirmeye yönelik adımlarından biri olarak görülüyor; uygulanma biçimi ve hedef ülkeler, ilerleyen dönemde netlik kazanacak.
