Amerikan Başkanı Donald Trump'ın, Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy'i "seçim yapmayan bir diktatör" olarak nitelendirmesi, birçok Batılı liderin gündemine oturdu. Trump, 19 Şubat'ta Zelenskiy'e yönelik, "Seçim yapmayan bir diktatör olan Zelenskiy, elini çabuk tutsa iyi olur yoksa ülkesini kaybedecek." ifadelerini kullanmıştı.
Bu sözler sonrası, Belçika, Fransa, Finlandiya, İsveç, Almanya, Avustralya, İspanya, İtalya, İngiltere ve Çekya gibi ülkelerden destek mesajları gelmeye başladı. Avrupa Birliği (AB) Komisyonu sözcüsü Stefan de Keersmaecker, Zelenskiy'nin demokratik yolla seçildiğini vurguladı ve Rusya'nın demokratik bir ülke olmadığını belirtti.
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, "Şu an içinde bulunduğumuz durumda hiç kimsenin 'Ukrayna'nın, AB'ye veya NATO'ya girme hakkı yok' demeye hakkı yok" dedi. Brezilya Devlet Başkanı Luiz Inacio Lula da Silva ise Ukrayna'daki barış sürecinde sadece Amerika ve Rusya'nın değil, Ukrayna'nın da yer alması gerektiğini ifade etti.
Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock, Trump'ın ifadelerini "absürt" olarak nitelendirirken, Başbakan Olaf Scholz bu durumu "yanlış ve tehlikeli" buldu. Öte yandan, Avustralya Başbakanı Anthony Albanese, bu durumun uluslararası hukukun üstünlüğüne olan mücadele olduğunu belirtti.
İspanya Başbakanı Pedro Sanchez, Kiev’de Zelenskiy'e destek vermek için yapacağı ziyareti duyurdu. İtalya Dışişleri Bakanı Antonio Tajani, Trump’ın eleştirilerine kadar sükunet çağrısında bulundu.
İngiltere Başbakanı Keir Starmer, Zelenskiy'e destek verdiğini söyledi. Çekya Cumhurbaşkanı Petr Pavel, Trump’ın ifadesinin büyük bir alaycılık olduğunu ifade etti.
ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Mike Waltz, Zelenskiy’i eleştirerek savaşın uzamasında Ukrayna yönetiminin etkisi olduğunu savundu. Waltz, Trump'ın barışı sağlama amacını yineleyerek, Zelenskiy'in bu fırsatı değerlendirmesi gerektiğini belirtti.