DOLAR
42,6 -0,05%
EURO
49,63 -0,13%
ALTIN
5.744,74 0,33%
BITCOIN
3.919.061,91 1,13%

Trump'ın Gazze planı: Üç aşama, beklentiler ve bölgeye olası etkileri

Trump'ın 29 Eylül Gazze planı üç aşamalı; ateşkes, rehine takası ve Gazze'nin yeniden inşası öngörülüyor. Uygulanabilirliği müzakereler ve bölge aktörlerinin rolüne bağlı.

Yayın Tarihi: 01.10.2025 11:02
Güncelleme Tarihi: 01.10.2025 11:02

Trump'ın Gazze planı: Üç aşama, beklentiler ve bölgeye olası etkileri

ANALİZ — Trump'ın Gazze planı: Bölgeyi ne bekliyor?

İran Araştırmaları Merkezi (İRAM) Başkanı Doç. Dr. Serhan Afacan, ABD Başkanı Donald Trump'ın 29 Eylül'de açıkladığı Gazze barış planını AA Analiz için değerlendirdi.

Planın ilanı ve uluslararası zemindeki işaretler

26 Eylül'de Binyamin Netanyahu'nun BM Genel Kurulu'ndaki konuşması sırasında birçok delegenin salonu terk etmesi, İsrail'in uluslararası arenada yaşadığı yalnızlaşmanın simgesel bir görüntüsü oldu. Bu dönem içinde Filistin Devleti'ni tanıyan devlet sayısı 158'e yükseldi. Ancak uluslararası kamuoyunun odağı, Trump'ın Gazze'de kısa sürede ateşkes beklediğini açıklaması ve 29 Eylül'deki Beyaz Saray görüşmesine kaydı.

Planın yapısı: Üç aşama ve ana maddeler

Plan, 20 maddelik bir çerçeve olarak üç aşamada özetleniyor. Birinci aşama, çatışmanın sonlandırılması ve Gazze'ye insani yardımın ulaştırılması; ikinci aşama, rehinelerin iadesi; üçüncü aşama ise Gazze'nin geleceğine ilişkin daha kapsamlı ve müzakere gerektiren düzenlemeleri kapsıyor.

Birinci aşamada, tarafların teklifi kabul etmesi halinde savaş derhal sonlanacak ve Gazze Şeridi'ne insani yardım ulaşacak. İkinci aşamada, İsrail'in anlaşmayı kabul etmesini takiben 72 saat içinde hayatta olan ve olmayan tüm İsrailli rehinelerin iadesi, bu süre içinde hava ve topçu bombardımanı dahil tüm askeri operasyonların durması ve muharebe hatlarının, aşamalı geri çekilme için koşullar sağlanana dek donmuş tutulması öngörülüyor.

Rehinelerin serbest bırakılmasına karşılık olarak İsrail, 250 müebbet mahkûmu, 7 Ekim 2023'ten sonra gözaltına alınan tüm kadın ve çocukları ve 1700 Gazzeliyi serbest bırakacak.

Üçüncü aşama, Gazze'nin yeniden inşası ve uzun dönemli güvenliğinin tesisine odaklanıyor. Plana göre Hamas'ın tüm askeri kabiliyetleri ortadan kaldırılacak; tüneller ve silah üretim tesisleri dahil askeri altyapı yeniden inşa edilmeyecek şekilde imha edilecek. Hamas ve hatta Ramallah yönetimi Gazze yönetiminde doğrudan veya dolaylı rol üstlenmeyecek.

Ayrıca ABD'nin, Arap ve uluslararası ortaklarla birlikte Gazze'ye geçici bir Uluslararası İstikrar Gücü yerleştirmesi ve onaylanan kişilere eğitim vermesi; Gazze yönetiminin ise Barış Kurulu adlı yapı tarafından denetlenmesi öngörülüyor. Trump'ın başkanlık edeceği belirtilen bu kurulda Tony Blair'in adının geçmesi gündeme gelmişse de isimlerin netleşmediği ve paydaş önerileri doğrultusunda belirleneceği kaydedildi. Barış Kurulu'nun gözetiminde, Filistinli isimlerin katılımıyla teknokratik bir komite günlük hizmetleri yürütecek.

Bölgesel tepkiler ve diplomatik duruş

Planın ilanına Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da sosyal medya üzerinden tepki vererek, planın Gazze'deki kanı durdurma ve ateşkesi sağlama potansiyelini vurguladı ve Trump'ın çabasını takdir etti.

Katar Dışişleri Bakanlığı aracılığıyla yapılan açıklamada, Türkiye, Ürdün, Birleşik Arap Emirlikleri, Endonezya, Pakistan, Suudi Arabistan ve Mısır'ın da içinde olduğu bir grup, planı ve sürece ilişkin adımları memnuniyetle karşıladı. Açıklamada savaşın sona erdirilmesi, rehinelerin serbest bırakılması, Gazze'ye kesintisiz insani yardım, yerinden edilmelerin önlenmesi ve Gazze'nin yeniden inşası ile kapsamlı barış sürecinin ilerletilmesi öne çıkarıldı. Ayrıca Trump'ın İsrail'in Batı Şeria'yı ilhak etmesine izin verilmeyeceği yönündeki açıklaması vurgulandı.

Katar açıklamasının temel vurguları arasında tüm tarafların güvenliğini garanti altına alan bir güvenlik mekanizması kurulması ve uluslararası hukuka uygun şekilde, iki devletli çözüm temelinde Gazze ile Batı Şeria'nın bütünleşmesine dayalı adil bir barışın sağlanması yer aldı.

Plan İsrail'i durdurur mu? Uygulanabilirlik ve riskler

Trump basın toplantılarında Hamas'ı kontrol altında tutmaktan sıkça söz etti; ancak Hamas'tan planı kabul edip etmeyeceğine dair resmi bir açıklama henüz gelmedi. Bölge ülkeleri nüfuzlarını kullanarak Hamas'ı ateşkese ikna etme sorumluluğunu üstlenirse, benzer bir kontrolün ABD tarafından İsrail üzerinde de uygulanması beklenecektir. Aksi halde Tel Aviv'in süreci ihlal etme riski mevcut.

Planın ilanını izleyen saatlerde İsrail'in 45 Filistinliyi daha öldürdüğü dikkate alındığında, ateşkesin sağlanmasının kolay olmayacağı açık. Plana ilişkin nihai kader, önümüzdeki süreçte yürütülecek müzakere ve pazarlıklar tarafından belirlenecek.

Eğer ateşkes sağlanır, İsrail saldırılarını durdurur ve rehine takası gerçekleşirse, üçüncü aşamaya geçiş için zemin hazırlanmış olacak. Bu aşamada bölge devletlerinin, Gazze'ye konuşlanması öngörülen uluslararası güçte aktif rol alarak İsrail'in yeni bir saldırganlığa girişmesini önlemeleri önem taşıyor. Çünkü süreç İsrail'in insiyatifine terk edildiğinde önceki deneyimler olumsuz sonuçlar doğurmuştu.

Sonuç olarak, Trump'ın planı çatışmayı sonlandırma potansiyeli taşısa da uygulama, tarafların kabulü, bölgesel aktörlerin aktif rolü ve ayrıntıların müzakere edilmesine bağlıdır.

Doç. Dr. Serhan Afacan, Marmara Üniversitesi Orta Doğu ve İslam Ülkeleri Araştırmaları Enstitüsü öğretim üyesi ve İRAM başkanıdır.

* Makalelerdeki fikirler yazarına aittir ve Anadolu Ajansının editoryal politikasını yansıtmayabilir.

Yazar
EDİTÖR

Aksiyon Haber Ajansı