Trump’ın Doğumla Vatandaşlık Kararının Önündeki Engeller Kaldırıldı
ABD Yüksek Mahkemesi, doğum yoluyla vatandaşlık hakkını sınırlamayı amaçlayan Başkan Trump’ın yürütme emrine karşı daha önceki mahkeme kararlarının ülke çapında ihtiyati tedbirler veremeyeceğine hükmetti. Yüksek Mahkeme’nin 9 üyesinden 6'sı, bu konuda bir karar alarak, alt mahkemelerin yetkilerini geçersiz kıldığını belirtti.
Yargıç Barrett’ın Açıklamaları
Mahkeme, Yargıç Amy Coney Barrett tarafından kaleme alınan gerekçeli kararda, 1789 Yargı Yasası gereği federal mahkemelerin evrensel ihtiyati tedbirler çıkarma konusunda eşitlikçi bir yetkisi olup olmadığını değerlendirdi. Barrett, bu tür bir ihtiyati tedbirin kongre tarafından yetkilendirilmediğini vurguladı.
Yüksek Mahkemenin Kararının Etkileri
Mahkeme, Trump’ın yürütme emrinin yasallığı konusunda kesin bir karar vermedi. Ancak, azınlıkta kalan üç liberal yargıç, Trump’ın emrinin açıkça hukuka aykırı olduğunu savundu. Bu karar, Trump’ın ikinci başkanlık döneminin başında imzalanan ve kısa süreli vizelerle veya yasal statüsü bulunmayan yabancıların ABD’de doğan çocuklarına vatandaşlık verilmesini engellemeyi hedefleyen yürütme emrine ilişkin üç ayrı davayı kapsıyor.
Yüksek Mahkeme, nisan ayında bu yürütme emrine karşı ülke genelinde genel bir ihtiyati tedbir kararı veren Maryland, Massachusetts ve Washington eyaletlerindeki üç alt mahkeme yargıcının kararını yeniden ele almak üzere davaları kabul etmişti. Mahkemenin bu kararı, Trump’ın ikinci döneminde Beyaz Saray politikalarına karşı açılan 300’ü aşkın federal davanın seyrini de belirleyecek nitelikte.
Trump’ın Yorumları
Trump, Beyaz Saray’da gerçekleştirilen basın toplantısında bu kararın gerçekten büyük bir zafer olduğunu belirterek, Yüksek Mahkeme üyelerine ve Adalet Bakanlığı çalışanlarına teşekkür etti. Doğumla vatandaşlık hakkının günümüzde geçerli olmadığını savunan Trump, bu konunun tarihsel olarak “kölelerin bebekleri” ile ilgili olduğunu ve göçmenlik sürecinde dolandırıcılık haline geldiğini ifade etti.
ABD Başkanı, Yüksek Mahkeme’nin kararı sayesinde ülke çapında “haksız yere yasaklanmış” birçok politikaya devam edebileceklerini ekledi. Adalet Bakanı Pam Bondi, bu uygulamanın detaylarının henüz dava aşamasında olduğunu ve ekim ayında verilecek nihai kararın ardından bu konuların daha fazla tartışılabileceğini belirtti.