Trafik sigortasında 'sürücü temelli' model tartışması: Resmi düzenleme henüz yok
Son günlerde basında yer alan ve 1 Ocak 2026 tarihinde yürürlüğe gireceği öne sürülen 'sürücü temelli trafik sigortası' iddialarıyla ilgili değerlendirmeler, sektör temsilcileri tarafından değerlendiriliyor. Özhedef Sigorta Kurucu Ortağı Abdulcelil Alkış, kamuoyuna yansıyan bilgilerin resmi bir düzenlemeye dayanmadığını vurguladı.
Resmi durum
Alkış, Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu (SEDDK) tarafından yayımlanmış herhangi bir tebliğ, genelge veya Resmî Gazete kararı bulunmadığını belirterek, mevcut sistemin aynen devam ettiğini ifade etti. Bu çerçevede poliçe yenilemeleri ve basamak sistemleri için halen geçerli uygulamalar sürüyor.
Uzman değerlendirmesi: Hasarsızlık hakkı araçla birlikte kaybolmamalı
Alkış, bugünkü sistemin araç bazlı olduğunu, sürücünün aracı sattığında yıllarca kazandığı hasarsızlık indirimini kaybettiğini söyledi. Bu durumun adil olmadığını belirterek, hasarsızlık hakkının sürücünün trafik davranışının bir sonucu olduğuna dikkat çekti. Alkış'a göre kurallara uyan sürücüler ödüllendirilmeli, riskli davranış sergileyen sürücüler ise maliyetleriyle karşılaşmalı.
Sigortanın rolü: Fiyatlamanın ötesinde güvenlik
Basında yer alan uygulama önerileri arasında yer alan eğitim ve rehabilitasyon tedbirlerine de değinen Alkış, sigortanın sadece prim hesaplayan bir kurum olmaması gerektiğini belirtti. Psikoteknik değerlendirme, zorunlu eğitim ve davranış geliştirme programları gibi önleyici adımların trafik güvenliğine daha kalıcı katkı sağlayacağını; uygulamaların cezalandırıcı değil rehabilite edici olması gerektiğini kaydetti.
Basına yansıyan modelin ana hatları
Henüz resmileşmemiş iddialara göre, araç bazlı hasarsızlık sistemi yerine sürücü kimliği ve geçmişi esas alınan bir model gündeme gelebilir. Bu yaklaşıma göre hasarsızlık indirimi ve sürprim uygulamaları plaka yerine T.C. kimlik numarası ve sürücünün risk profiline bağlanacak; iyi sürücüler daha avantajlı primler alırken, sık kazaya karışan sürücülere ek yükümlülükler getirilebileceği konuşuluyor.
Sektörel veriler
Türkiye Sigorta Birliği verilerine atıfla, trafikteki araçların yaklaşık %80’inin hasarsızlık indiriminden yararlandığı, toplam hasar maliyetlerinin büyük bölümünün ise %20’lik riskli sürücü grubundan kaynaklandığı ifade ediliyor. Ayrıca 2024 yılında trafik sigortası hasar maliyetlerinin, artan yedek parça ve işçilik giderleri nedeniyle %70'in üzerinde yükseldiği belirtiliyor.
Yetkililerden uyarı
Kamuoyunda oluşabilecek yanlış algılara karşı yetkililer, şu an için zorunlu trafik sigortasında herhangi bir sistem değişikliği olmadığını ve poliçe yenilemelerinin mevcut basamak yapısına göre devam ettiğini vurguluyor.
Sonuç olarak, medyada dolaşan 'sürücü temelli' model iddiaları henüz resmiyet kazanmış düzenlemelere dayanmadığı için sektörde ve sürücüler nezdinde belirsizlik sürüyor. Olası bir geçişin, hem adalet hem de trafik güvenliği açısından nasıl tasarlanacağına ilişkin tartışmaların devam edeceği öngörülüyor.
1 OCAK 2026 İTİBARIYLA YÜRÜRLÜĞE GİRECEĞİ ÖNE SÜRÜLEN 'SÜRÜCÜ TEMELLİ TRAFİK SİGORTASI' MODELİYLE İLGİLİ DEĞERLENDİRMELERDE BULUNAN ÖZHEDEF SİGORTA KURUCU ORTAĞI ABDULCELİL ALKIŞ, KAMUOYUNA YANSIYAN BİLGİLERİN HENÜZ RESMİ BİR DÜZENLEMEYE DAYANMADIĞINI VURGULADI.