Walz'un Çin ile İlişkileri Tartışma Konusu
Amerikan siyaseti, Demokrat Partinin başkan adayı Kamala Harris'in yardımcısı olarak seçtiği Tim Walz'un Çin ile geçmişteki ilişkileri üzerine yoğunlaşmış durumda. 5 Kasım tarihinde gerçekleştirilecek başkanlık seçimleri yaklaşırken, Cumhuriyetçiler ve Demokratlar arasındaki mücadelenin boyutları giderek artıyor.
Cumhuriyetçilerin İddiaları
Cumhuriyetçiler, Walz'un "Pekin destekçisi" olduğunu savunuyor. Onlara göre, Walz'un başkan yardımcısı olması durumunda, Çin'in çıkarlarını Amerika'nın ulusal çıkarlarının önünde tutma potansiyeli var. Bazı Cumhuriyetçi Kongre üyeleri ve gazeteciler, Walz'un Çin ile karmaşık ilişkilerinin detaylarının kamuya açıklanması gerektiğini vurguluyor.
Demokratların Savunması
Öte yandan Demokratlar, Walz'un Çin ile herhangi bir siyasi bağı olmadığını savunarak, onun bu ülkede geçirdiği sürede insan hakları ihlallerine dikkat çektiğini ve bu çizgisinin sabit kaldığını ileri sürüyorlar. Walz'un dış politika konusundaki görüşleri de dikkat çekici bir merak konusu haline geldi.
Walz'un Çin ile Bağları: Tarihçe
Tim Walz'un Çin ile olan ilişkileri 1989 yılına kadar uzanıyor. Üniversiteden mezun olduktan sonra Çin'e giden Walz, burada İngilizce öğretmenliği yaptı. Aynı yıl gerçekleşen Tiananmen Meydanı olayları onu derinden etkiledi. Evlilik tarihi olarak bu olayların yıl dönümünü seçen Walz, böyle bir anıyı unutulmaması adına yaşatmayı amaçladığını belirtti.
Çin'de Seyahatler ve İnsan Hakları İhlalleri
ABD'ye döndükten sonra Walz, öğrenci gezileri düzenleyerek Çin'e 30'dan fazla seyahat gerçekleştirdi. 2009 yılında ABD Kongresi’nde insan hakları konulu bir oturumda Sincan'daki olayları "kültürel soykırım" olarak tanımladı. 2016 yılında Dalay Lama ile gerçekleştirdiği görüşme de Çin yönetiminden tepki aldı.
Walz'un Geleceği ve ABD-Çin İlişkileri
Özellikle Walz'un, ABD Kongresi'nde geçirdiği süre boyunca Çin'deki insan hakları ihlalleriyle ilgili çok sayıda tasarıyı desteklemesi, onun bu konudaki kararlılığını ortaya koyuyor. Ayrıca, "ABD, Çin ile düşman olmak zorunda değildir" mesajı vermesi de dikkat çekici.
Tüm bunlar ışığında, Walz'un başkan yardımcısı olması durumunda ABD-Çin ilişkilerine bireysel olarak nasıl bir katkıda bulunacağı konusunda spekülasyonlar sürüyor. Uzmanlar, Walz'un Çin'de yaşamış olmasının seçimlerde önemli bir avantaj olduğunu düşünüyor.