TBMM'de Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu toplandı
Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş başkanlığında bir araya geldi. Komisyonun 7'nci toplantısının ikinci oturumunda söz alan 28. TBMM Başkanı Binali Yıldırım, toplantının gündemini ve hedeflerini değerlendirdi.
Yıldırım'dan süreç değerlendirmesi
Yıldırım, Cumhuriyetin 102. yılında TBMM çatısı altında yürütülen çalışmaları tarihin önemli bir dönüm noktası olarak nitelendirdi. Meclisin bir asır önceki misyonunu hatırlatarak, bugün de terörün gölgesinin bu topraklardan tamamen kaldırılması iradesinin Meclis'te somutlaştığını söyledi.
PKK'nın sembolik düzeyde silah yakma adımına işaret eden Yıldırım, "Terörün kalıcı olarak sona ermesi yalnızca beyanatla olmaz. Bu sürecin sahaya tam yansıması, sadece PKK'nın değil, bütün silahlı uzantılarının da silah bırakmasıyla ancak mümkün olacaktır." değerlendirmesinde bulundu.
Milli irade ve siyasi destek
Yıldırım, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin çağrısıyla sürecin milli iradeye emanet edilmesinin kapısının aralandığını, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın açıklamalarının ise kapının ardına kadar açılmasına vesile olduğunu belirtti. Bu çağrıların sürecin milli zemine oturmasını ve tarihi bir dönemeç olarak kayda geçmesini sağladığını ifade etti. Ayrıca komisyon üyesi milletvekillerine, CHP Genel Başkanı Özgür Özel, DEM Parti eş başkanları ve diğer siyasi parti genel başkanlarına teşekkür etti.
Devletin ve Cumhuriyetin kırmızı çizgileri
Yıldırım, masanın milletin masası olduğunu vurgulayarak, bu temsilin genişliğine işaret etti ve "Büyük bedellerle kurduğumuz Cumhuriyetin ve devletin kırmızı çizgileri tartışmaya kapalıdır. Vatanın sınırları, devletimizin üniter yapısı, Cumhuriyetin temel esasları müzakere konusu değildir." dedi. Anayasanın ilk dört maddesinin milletin ortak emaneti olduğunun altını çizdi.
Eşit yurttaşlık ve yerel yönetimler
Her vatandaşın etnik kökeni, dili veya mezhebi ne olursa olsun eşit yurttaş olduğunu belirten Yıldırım, "Etnik kimlik esasında değil, anayasal vatandaşlık vazgeçilmez bir hakikattir." ifadesini kullandı ve bunun üniter devleti veya Anayasa'nın ilk dört maddesini zedelemeyeceğini, bilakis o temeller üzerinde güçleneceğini vurguladı.
Yerel yönetimlerin güçlendirilmesini ise üniter devlete tehdit yerine hizmetlerin etkinleştirilmesi açısından bir fırsat olarak sundu. Ademimerkeziyet olarak tanımlanan yapının idari olduğunu, siyasi ve federal düşüncelere kapalı olduğunu belirterek, kaynakları ve yetkileri artırılmış belediyelerin hizmetleri hızlandıracağını söyledi.
Geçmiş adımlar ve anayasa vurgusu
AK Parti hükümetlerinin döneminde atılan adımları hatırlatan Yıldırım, yasakların kaldırılması, TRT Kürdi'nin yayına başlaması, üniversitelerde Kürt dili ve edebiyatı bölümlerinin açılması ve Kürtçenin okullarda seçmeli ders olması gibi düzenlemeleri anımsattı. Yeni, sivil ve katılımcı bir anayasanın önemine dikkat çekti ve parlamentonun gerekli düzenlemeleri yapabilecek kabiliyete sahip olduğunu belirtti.
Uluslararası boyut ve silah bırakma şartı
Yıldırım, terör mücadelesinin sadece ülke sınırları içinde görülmemesi gerektiğini, PKK'nın fesih beyanının sembolik düzeyde kalmaması gerektiğini vurguladı: "Bu başlangıç için iyi bir adımdır. Elbette biliyoruz ki terörün kalıcı olarak sona ermesi yalnızca beyanatla olmaz."
Emperyal devletlerin ikircikli tavırlarının önemle takip edilmesi gerektiğini söyleyen Yıldırım, bu yapının dış kaynaklarla desteklendiğini ve silahsızlanma gerçekleşmezse sahadaki hedeflerin boşa çıkmayacağını kaydetti. Silah bırakma çağrısının yalnızca PKK ile sınırlı kalmaması, onunla ilintili tüm silahlı unsurları kapsaması gerektiğini belirtti ve sürecin başarısının bu kapsayıcılığa bağlı olduğunu aktardı.
Kapanış mesajı
Yıldırım, "Yolumuz çok açıktır. Birlik, beraberlik, kardeşlik için her şeyi yaparız. Ayrışmaya ise asla müsaade etmeyiz." sözleriyle konuşmasını sonlandırdı ve komisyonun bu çerçevede çalışmalarını sürdürmesi gerektiğini vurguladı.