TBMM Komisyonunda baro başkanları 'Terörsüz Türkiye' hedefine hukuki ve toplumsal çerçevede destek verdi
TBMM'de kurulan Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş başkanlığında toplandı. Komisyonun 6'ncı toplantısının ikinci oturumunda Malatya, Mardin, Mersin, Sivas ve Van baro başkanları hazırladıkları sunumlarla görüşlerini aktardı.
Baro başkanlarının ortak vurgusu, "Terörsüz Türkiye" hedefinin yalnızca güvenlik odaklı değil, aynı zamanda hukukun üstünlüğü, insan hakları, demokrasi ve adalet ekseninde ele alınması gerektiği oldu. Sunumlarda süreç yönetiminde toplumun bütün kesimlerinin katılımı, anayasal güvence ve hukuka olan güvenin tesis edilmesi gerektiği öne çıktı.
Malatya — Onur Demez
Malatya Baro Başkanı Onur Demez, "Terörsüz Türkiye" hedefini sonuna kadar desteklediklerini belirtti. Demez, mevcut iklimin bir fırsat sunduğunu vurgulayarak sivil toplum, barolar ve hukukçuların sürece katkı sağlaması gerektiğini söyledi. Demez, sürecin şu ilkelere dayanması gerektiğini özellikle ifade etti: anayasada güvence altına alınmış temel hak ve özgürlükler, adalet ve hukuka güven. Demez sözlerini şöyle sürdürdü: "Yarınlarımızı inşa edecek bu fırsat gerek biz barolar ve hukukçular tarafından gerek sivil toplum kuruluşları gerekse de toplumun tüm katmanları tarafından desteklenmelidir. Sürece katkı sağlaması muhtemel adımların anayasal anlamda güvence altına alınan temel hak ve özgürlükleri esas alarak atılması ve süreç yönetiminde adalet ve hukuka olan güvenin her zamankinden daha önemli olduğunu ve bu güvenin sürece birebir katkı sağlayacağını belirtmek istiyoruz."
Mardin — Ahmet Duyan
Mardin Baro Başkanı Ahmet Duyan, baroların "Terörsüz Türkiye" hedefi için üzerlerine düşeni yapmaya hazır olduğunu, aynı özveriyi tüm siyasi aktörlerden beklediklerini söyledi. Duyan, ETA ve IRA örneklerinin Türkiye bağlamına uygun olmadığını belirterek deneyimlerini paylaştı: "İspanya'da sadece 483 kişi hayatını kaybetmişken bizim ülkemizde bir gecede böyle bir kayba ulaştığımızdan dolayı bu model bize uygun değildir. Kendi modelimizi yaratmalıyız. Yaratıyoruz da. İlla ki bir esin kaynağı arıyorsak bu olsa olsa Mandela örneği olabilir."
Mersin — Gazi Özdemir
Mersin Baro Başkanı Gazi Özdemir, toplantının terör sorununa karşı ortak kararlılığı göstermek amacıyla düzenlendiğini belirtti. Özdemir, terörün yalnızca can kaybına yol açmadığını, aynı zamanda halkın huzurunu, güvenini, umutlarını, ekonomiyi, eğitimi ve sosyal refahı hedef aldığını vurguladı. Özdemir süreç yaklaşımını şu sözlerle özetledi: "Bizim yolumuz şiddetin değil kardeşliğin yolu olmalıdır. Bizim hedefimiz ayrılma değil bütünleşme olmalıdır. Bizim mirasımız korku değil umut, karanlık değil aydınlıktır."
Sivas — Fatih Sevim
Sivas Baro Başkanı Fatih Sevim, devletin 50 yıldır süren terörle mücadelede yeni bir adım attığını, bu girişimin uzun vadeli çözüm arayışını ve sorunun kökten giderilmesi isteğini gösterdiğini ifade etti. Sevim, çalışmaların kamuoyunun hassasiyeti gözetilerek yürütülmesi gerektiğini vurgulayarak süreçte hata payının neredeyse sıfır olması gerektiğini belirtti. Sevim şöyle konuştu: "Milletin ve devletin başına tebelleş olmuş bu 50 yıllık habis urdan halas olmayı da en çok biz isteriz. En çok biz dağlarımızın başı dik, ovalarımızın engin, köylerimizin dingin olmasını arzu ederiz." Ayrıca sürecin halis niyet, nedamet, samimiyet, açıklık ve dürüst davranma gibi olmazsa olmaz ilkelerle yürütülmesi gerektiğini kaydetti.
Van — Sinan Özaraz
Van Baro Başkanı Sinan Özaraz, barışın her zaman savaş ve çatışmadan daha üstün fakat bir o kadar da daha zor olduğunu belirterek, bu nedenle şu anda zorlu bir yolu yürüdüklerini söyledi. Özaraz, Komisyon çalışmalarının önemine işaret ederek, sürecin somut yasal düzenlemelerle desteklenmesi gerektiğini vurguladı.
Genel değerlendirme: Toplantıda öne çıkan çerçeve, "Terörsüz Türkiye" hedefinin yalnızca güvenlik tedbirleriyle sınırlı kalmaması; anayasal güvenceler, hukuka duyulan güven, insan hakları, demokratik katılım ve toplumun tüm aktörlerinin sürece dahil edilmesinin gerekliliğiydi. Baro başkanları, sürecin başarısı için şeffaflık, samimiyet ve hukuki teminatların önemine dikkat çekti.