TBMM Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu'nda baro başkanları görüşlerini aktardı
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş başkanlığında toplanan Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu'nun 6'ncı toplantısının ilk oturumunda bazı baro başkanları süreçle ilgili değerlendirmelerde bulundu. Oturumda Ankara 2 No'lu Baro Başkanı Avukat Gökhan Ağdemir, Bingöl Baro Başkanı Avukat Yusuf Ketenalp, Diyarbakır Baro Başkanı Abdulkadir Güleç, Hatay Baro Başkanı Hatay Tut ve İstanbul 2 No'lu Baro Başkanı Yasin Şamlı söz aldı.
Ankara 2 No'lu Baro Başkanı Gökhan Ağdemir
Ağdemir, Terörsüz Türkiye sürecinin güçlü siyasi iradeyle başladığını belirterek PKK terör örgütünün silah bırakma kararını hatırlattı. Bu gelişmeyi hem siyasi bir başarı hem de hukukun üstünlüğü ve Anayasal düzenin gücü açısından önemli buldu.
Ağdemir, terörle mücadelenin yalnızca güvenlik boyutu olmadığını, aynı zamanda hukuki bir boyutu bulunduğunu vurguladı. İnfaz hukukuna ilişkin değerlendirmesinde şu noktalara yer verdi: "İnfaz hukuku, suçlunun yalnızca cezalandırılmasını değil, aynı zamanda topluma yeniden kazandırılmasını hedefler." Ağdemir onarıcı adalet anlayışının mağdurun hakkını gözetirken failin de topluma yeniden kazandırılmasını amaçladığını ve bu yaklaşımın toplumsal yaraların sarılmasına katkı sunacağını ifade etti.
Bugünün tarihi bir fırsat olduğuna dikkat çeken Ağdemir, adaletin Anayasa'nın çizdiği sınırlar içinde kalarak sağlanabileceğini söyledi.
Bingöl Baro Başkanı Yusuf Ketenalp
Ketenalp, Terörsüz Türkiye hedefinin siyasi partiler ve toplumun farklı kesimlerindeki destek sayesinde önceki süreçlere kıyasla daha umut verici olduğunu vurguladı. Sürecin birlik, barış ve kardeşlik için atılmış büyük bir adım olduğunu belirtti.
Ketenalp, sürecin toplum tabanından başlayarak tüm kesimlere yansımasının ve herkesin bunu gündelik yaşamında hissetmesinin önemine işaret etti. Önerileri arasında tüm kesimlerin sürece dahil edilmesi ve demokratik, çoğulcu bir anayasa yapılması yer aldı: "Ülkemizde bulunan tüm kesimlerin sürece dahli sağlanarak demokratik ve çoğulcu bir Anayasa da yapılmalıdır."
Diyarbakır Baro Başkanı Abdulkadir Güleç
Güleç, komisyon çalışmasının Türkiye'nin yakın tarihine ilişkin önemli bir hafıza oluşturacağını, ancak bunun ötesine geçip aktif rol üstlenmesi gerektiğini söyledi. PKK'nın silah bırakma kararını kalıcı barışa kapı aralayan bir adım olarak niteledi.
Yeni anayasanın artık bir tercih değil tarihsel ve toplumsal bir zorunluluk olduğunu ifade eden Güleç, Seçim Yasası, Siyasi Partiler Kanunu, Terörle Mücadele Kanunu ve İnfaz Kanunu başta olmak üzere birçok alanda hukuki düzenlemeler yapılması gerektiğini önerdi.
Hatay Baro Başkanı Hatay Tut
Tut, 6 Şubat 2023 Kahramanmaraş merkezli depremin ardından görülen dayanışma ruhuna dikkat çekti ve bunun komisyonun amaçladığı değerlerin somut örneği olduğunu söyledi. Türkiye'nin farklı etnik kimlikler, inançlar ve kültürlerden oluşan bir mozaik olduğunu; bu zenginliğin ülkenin en büyük gücü olduğunu vurguladı.
Suriye ve Filistin'de yaşanan gelişmelere dikkat çeken Tut, "Filistin'de yaşanan soykırım bize birlik ve beraberliğin ne kadar önemli olduğunu hatırlatmaktadır" diyerek iç barışın güçlendirilmesi ve dış tehditlere karşı dirençli bir toplum inşa etmek için birlikte hareket edilmesi gerektiğini belirtti.
Tut, terörün sona erdirilmesi ve kalıcı barışın tesis edilmesi için atılacak adımların dikkatli, adil, kapsayıcı ve kararlı olması gerektiğini söyledi. Ayrıca Anayasa'nın ilk dört maddesinin değiştirilmesine ilişkin tartışmaların toplumda endişe yarattığını belirterek bu konunun müzakere edilmesinin toplumsal barışa hizmet etmeyeceğini ve şehit ve gazilerin hassasiyetlerinin gözetilmesi gerektiğini vurguladı.
İstanbul 2 No'lu Baro Başkanı Yasin Şamlı
Şamlı, milletin ve devletin Terörsüz Türkiye hedefine yönelik kararlılığını ve bölgedeki emperyalist planlara karşı duruşunu vurguladı. Sürecin yalnızca Türkiye'yi değil çevre coğrafyayı da etkileyeceğini ve barış ile refahı pekiştireceğini söyledi.
Devletin adalet ve merhametiyle sürece katkı sağlayabilecekleri cesaretlendirmesi, gücüyle ise süreci baltalayacak girişimleri caydırması gerektiğini belirten Şamlı, terör eylemlerine katılmamış vatandaşlara yönelik mevzuat düzenlemeleri ve güven artırıcı önlemler alınmasının önemine işaret etti. Kamu vicdanının hassasiyetlerinin gözetilmesi gerektiğini vurguladı.
Şamlı ayrıca ayrıştırıcı dil ve manipülasyonlara karşı uyarıda bulunarak kamuoyunun periyodik olarak süreç hakkında bilgilendirilmesi gerektiğini, sürecin kazanımlarının yeni, sivil ve hak-özgürlükleri önceleyen bir anayasa ile taçlandırılmasının önemini söyledi ve İstanbul 2 No'lu Barosu olarak sürece katkı sunmaya hazır olduklarını ifade etti.
Komisyon oturumunda öne çıkan ortak vurgu; terörle mücadelede güvenlik tedbirlerinin yanı sıra hukuki ve toplumsal düzenlemelerin, yeni anayasanın ve kapsayıcı politikaların gerekliliği oldu. Baro başkanları, sürecin adil, şeffaf ve toplumun tüm kesimlerini kapsayacak şekilde yürütülmesi çağrısında bulundu.
