TBMM'de Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu toplandı
Toplantı ve gündem
TBMM'de kurulan Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş başkanlığında toplandı. Komisyonun 7'nci toplantısının ilk oturumunda söz alan 21. TBMM Başkanı Ömer İzgi, toplantıda görüşlerini paylaştı.
İzgi, "Terörsüz Türkiye" hedefinin MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin açıklamasıyla başladığını, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın olumlu bakışı ve kararlı tutumuyla devam ettiğini belirtti. Abdullah Öcalan'ın çağrısının ardından terör örgütünün fesih ve silah bırakma kararı aldığını hatırlattı.
Hedeflenen hukuki düzenlemeler
İzgi, artık önceliğin çocuk yaşlarda dağa kaçırılanlar ile herhangi bir eyleme karışmadığı tespit edilen ve kurtulma imkânı bulamayanların hukuki durumlarının ele alınması olduğunu söyledi. Bu konunun çözüm yerinin TBMM olduğunu vurguladı ve çalışmaların burada başlatıldığını, TBMM Başkanı Kurtulmuş tarafından yürütüldüğünü ifade etti.
İzgi, TBMM'nin bu süreçteki rolünü şöyle özetledi: "Adı ne olursa olsun kurulan komisyonun, akabinde de TBMM'nin temel görevi tam da bundan ibarettir." Bu çalışmanın, başka kategorideki yasal takiplerde olanlar için ayrıcalık talebiyle sekteye uğratılmaması gerektiğini kaydetti.
Hukuki düzenlemelere ilişkin olarak İzgi, "Yapılacak düzenlemeler için yasa çıkarmak gerekiyorsa yasa çıkarılacak, Anayasa değişiklikleri yapmak gerekiyorsa o da yapılacaktır." şeklinde konuştu. Aynı zamanda TBMM'nin bir anayasal organ olduğuna ve yapacağı işlemlerde Anayasa'ya uymak zorunluluğu bulunduğuna dikkat çekti.
Anayasa ve dokunulmazlık tartışması
İzgi, TBMM'nin şu anki yöntemle Anayasa'da "dokunulmaz" olarak belirtilen hükümlerin kaldırılması, değiştirilmesi veya onlara aykırı yeni yasal düzenleme yapma yetkisine sahip olmadığını belirtti. Başka ülkelerin anayasalarında da benzer düzenlemeler bulunduğunu anlattı.
Odak noktalarının fesih ve buna bağlı düzenlemeler olduğunu tekrarlayan İzgi, gerektiğinde Anayasa değişikliklerinin yapılabileceğini söyledi ve örnek olarak Anayasa'nın 66. maddesinin değiştirilmesini ve yerine Mustafa Kemal Atatürk'ün 1924 Anayasası'nın 88. maddesinde yer alan "Türkiye ahalisine, din ve ırk ayrımı olmaksızın vatandaşlık itibarıyla Türk denir." ifadesinin konulmasını teklif etti.
Yönetim sistemi ve toplumsal etkiler
İzgi, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin en önemli özelliğinin yönetimde istikrar sağlamak olduğunu vurguladı ve sistemin "parlamenter cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi"ne dönüştürülmesini önerdi. Bu geçiş sürecinde ise mevcut istikrarın zedelenmemesi gerektiğini belirtti: "Ama bu geçişte mutlak olan Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile elde edilen istikrarın zedelenmemesi, istikrar yollarının tıkanmaması olmalıdır."
Şehitler, gaziler ve toplumsal duyarlılık
PKK terör örgütü ile mücadelede şehitlik ve gazilik mertebesine yükselenlerin acılarının yalnızca aileleri tarafından değil, tüm Türkiye tarafından paylaşıldığını söyleyen İzgi, bu kişilere yönelen duygunun devleti ve vatanı koruma hissi olduğunu vurguladı. Şehit yakınları ve gazilerin üzülmesine yol açabilecek gelişmelerin acıları derinleştireceğine dikkat çekti.
İzgi, Cumhurbaşkanının bu alandaki çalışmaları ve açıklamaları ile şehit yakınları ve gazilere gönderilen güven mektubunun, bu konudaki kuşkuları giderdiğini ifade etti.