Tacikistan'daki buzul alanlarının 2050'ye kadar yüzde 15 ila 20 oranında küçülmesi, iklim değişikliğinin hızlandırdığı erime ile bu bölgede yaşayanların temel ihtiyaçlarına erişimi doğrudan etkiliyor.
Orta Asya'nın en fazla buzul barındıran ülkelerinden biri olan Tacikistan, iklim değişikliğinin etkisiyle büyük kayıplar yaşıyor. Ülke, yaklaşık 14 bin buzul barındırırken, son yıllarda 1300'den fazla buzul kütlesi tamamen eridi ve 1930'dan bu yana toplam buzul alanının yaklaşık yüzde 30'u kayboldu.
Buzullar, bölgedeki tatlı su kaynaklarının yarısından fazlasını sağlaması nedeniyle büyük öneme sahip. Aynı zamanda, tarım ve enerji üretimi açısından hayati Ceyhun ve Vahş nehirlerinin kaynağını oluşturmaktadır. Ancak buzul erimesi, kısa vadede su seviyelerinin artışına ve sel ile toprak kaymaları gibi doğal afetlerin daha sık yaşanmasına zemin hazırlıyor.
Birleşmiş Milletler Uluslararası Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) tarafından hazırlanan raporda, mevcut erime hızının devam etmesi halinde Tacikistan'daki buzul bölgelerinin 2050 yılına kadar yüzde 15 ila 20 oranında küçülmesi, küçük buzulların ise gelecek 30 ile 40 yıl içinde tamamen yok olacağı öngörülmektedir.
Tacikistan'da ortalama sıcaklıkların 2030’a kadar 1,4 derece, 2050’ye kadar ise 2,6 santigrat derece artacağı bekleniyor. Bu artışın, çocuklar için acil müdahale gerektiren bir tehdit oluşturduğu ifade edilmektedir. Raporda, "Buzul erimesi kaynaklı sel, su kıtlığı ve kuraklık gibi tehlikeler, çocukların sağlığını ve genel yaşam koşullarını ciddi şekilde tehdit ediyor. Bu riskler, çocukların temiz suya, sağlık hizmetlerine, eğitime ve yeterli beslenmeye erişimini riske atıyor," denilmektedir.
UNICEF Tacikistan Gençlik Danışma Grubu Üyesi Samir Shorahmatulloev, buzul erimesinin tarımla geçinen halk üzerinde de derin etkiler yarattığına dikkat çekiyor. Erime nedeniyle 2050'ye kadar tarım alanlarının %8 oranında azalması, bazı kırsal bölgelerde temel geçim kaynağı olan tarımsal üretimin sürdürülemeyeceği anlamına geliyor. Shorahmatulloev, "Buzul erimesinin hızlandığı dönemlerde sel ve çamur seli gibi afetler yaşanıyor. Bu felaketler kırsal bölgeleri büyük ölçüde etkiliyor, bu da Tacikistan halkı için ciddi sıkıntılar yaratıyor," dedi.
Afetler karşısında erken uyarı sistemlerinin önemi büyük. Shorahmatulloev, "İnsanlar, sel gibi afetlerin ne zaman gerçekleşeceğini bilemiyor. Bu yüzden telefonlarına ya da televizyonlara gönderilecek bir uyarı sistemi, hayat kurtarıcı olabilir" şeklinde konuştu. Ayrıca, ülkedeki hızlı sıcaklık artışının afet risklerini artırdığına işaret ederek, Tacikistan'ın kendi teknolojik çözümlerini ve yenilikçi sistemlerini geliştirmesi gerektiğini belirtti.
Son olarak, Tacikistan'ın ev sahipliğinde düzenlenen uluslararası konferansın, buzul kaynaklarının korunmasına yönelik farkındalığı artıracağı vurgulandı. UNICEF olarak çocukların iklim değişikliğinden nasıl etkilendiğini ortaya koyan çalışmalarla konferansa katıldıklarını belirten Shorahmatulloev, bu çocukların süreci en az yetişkinler kadar ciddiye aldığını ifade etti.