Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı, İsrail'in Mescid-i Aksa'ya yönelik kışkırtıcı uygulamalarının barış umutlarını baltaladığını ve bölgedeki çatışma riskini artırdığını açıkladı. Bakanlık, bu sabah işgal altındaki Doğu Kudüs’te Mescid-i Aksa'ya gerçekleştirilen baskını kınadı.
Açıklamada, "Suudi Arabistan, İsrail işgal hükümetindeki yetkililerin kutsal Mescid-i Aksa'ya yönelik tekrarlanan kışkırtıcı uygulamalarını en güçlü şekilde kınamaktadır" denildi. Söz konusu uygulamaların bölgedeki çatışmaları tırmandırdığına dikkat çekilen metinde, uluslararası topluma, "uluslararası hukuku ve normları ihlal eden ve barış çabalarını sekteye uğratan İsrail işgalinin uygulamalarına son verilmesi" çağrısı yapıldı.
Geçen haftadan bu yana fanatik Yahudi gruplar, bu günün "Mescid-i Aksa'ya baskın düzenleme" çağrıları yaptığı Tişa BeAv yas ve oruç gününün yıl dönümü olması dolayısıyla baskın düzenleme planları yapmaktaydı. İsrail'in aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir de, bu sabah Mescid-i Aksa'ya bir kez daha baskın düzenledi.
Ben-Gvir, birçok Arap ve İslam ülkesinden gelen şiddetli eleştirilerin ardından, Aksa'nın avlularına baskını sürdürmeye devam ediyor. Üst düzey İsrailli yetkililerin Mescid-i Aksa’ya yönelik bu tür baskınları, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun ofisinden önceden onay alındıktan sonra gerçekleştiriliyor. Ben-Gvir, 2022 yılının sonunda göreve başladığından bu yana birkaç kez Mescid-i Aksa'ya baskın düzenlemiştir.
Ürdün'ün rolü ise önemlidir; çünkü Ürdün, 26 Ekim 1994'te İsrail'le imzaladığı Vadi Arabe Anlaşması kapsamında Kudüs'teki dini işlerden sorumludur. Anlaşmanın 9. maddesi, "İsrail'in Ürdün Haşimi Krallığı'nın Kudüs'teki kutsal mekanlardaki mevcut durumuna saygı duyması" gerektiğini öngörmektedir. Mescid-i Aksa, Ürdün Vakıflar İslami İşler ve Mukaddesat Bakanlığına bağlı Kudüs İslami Vakıflar İdaresinin himayesinde bulunmaktadır. Ancak, Yahudiler 2003 yılından beri bu İdarenin izni olmaksızın, İsrail'in tek taraflı kararı ve polis eşliğinde kutsal mabede girmektedirler.
Statükoya göre, fanatik Yahudilerin Aksa'da ibadet etmesine izin verilmemesi gerekmektedir; fakat bu gruplar, sık sık İsrail polisi korumasında Aksa'ya baskınlar gerçekleştirmektedir.