DOLAR
42,69 0%
EURO
50,15 0%
ALTIN
5.897,7 0,01%
BITCOIN
3.843.823,54 0,26%

Sulak Alan Kaybı 2050'ye Kadar 39 Trilyon Dolar Ekonomik Zarara Yol Açabilir

Yeni rapora göre, dünya genelindeki sulak alan kaybı 2050'ye kadar 39 trilyon dolara varan ekonomik zarara neden olabilir.

Yayın Tarihi: 15.07.2025 20:28
Güncelleme Tarihi: 15.07.2025 20:28

Sulak Alan Kaybı 2050'ye Kadar 39 Trilyon Dolar Ekonomik Zarara Yol Açabilir

Yeni bir raporda, balıkçılık ve tarım gibi sektörleri destekleyen, doğal kaynak kullanımı ve afet önleme açısından kritik rol oynayan sulak alanların küresel çapta yok olmasının, 2050'ye kadar 39 trilyon dolar değerinde ekonomik kayba yol açabileceği belirtildi.

Ramsar Sözleşmesi olarak da anılan Sulak Alanların Korunması Sözleşmesi Sekretaryası, "2025 Sulak Alanların Küresel Durumu: Sulak Alanların Değeri, Korunması ve Finansmanı" başlıklı raporu yayımladı. Sulak alan kaybı ile bu eğilimi tersine çevirmek için gereken önlemlere ilişkin güncel bilimsel ve ekonomik veriler sunularak, su, gıda, geçim kaynakları ve iklim direnci sağlayan sulak alanların endişe verici hızda yok olduğu ifade edildi.

Raporda, 1970'ten bu yana, turbalık alan, nehir ve göl gibi tatlı su ekosistemleri ile mangrov ve mercan resifleri gibi kıyı deniz ekosistemlerini barındıran sulak alanların yaklaşık yüzde 22'sinin yok olduğu aktarıldı.

Dünya genelindeki sulak alan kaybının 411 milyon hektara ulaştığı vurgulandı. Kalan sulak alanların dörtte birinin ise "bozulmuş durumda" olduğu kaydedildi. Mevcut kaybın hızla sürmesi halinde, 2050'ye kadar kalan sulak alanların yüzde 20'sinin daha yok olabileceği ve bunun yaklaşık 39 trilyon dolarlık ekonomik kayba neden olacağı belirtildi.

Rapora göre, sulak alanların kaybının başlıca nedenleri arasında tarım alanlarının genişletilmesi, kirlilik, istilacı türler ve iklim değişikliğinin kuraklık ile deniz seviyesinin yükselmesi gibi etkileri öne çıkıyor.

Sulak Alanların İşlevi

Dünya kara yüzeyinin yalnızca yüzde 6 ila 7'sini kaplayan sulak alanlar, tüm bitki ve hayvan türlerinin yaklaşık yüzde 40'ına yaşam alanı sunuyor veya üreme ortamı sağlıyor. Karbonun tutulması ve salınması süreçlerinde kritik rol oynayan bu ekosistemler, atmosferdeki karbondioksit seviyelerini dengeleyerek iklim değişikliğiyle mücadelede önemli bir işlev üstleniyor.

Ayrıca sulak alanlar, sel, kuraklık ve şiddetli yağış gibi olağanüstü hava olaylarının etkisini hafifletici doğal bariyerler olarak öne çıkıyor. İçme suyu temini ve gıda güvenliği açısından büyük öneme sahip sulak alanlar, yaklaşık 3 milyar insana içme suyu sağlayan yer altı sularını destekliyor. Dünya genelinde 3,5 milyar insanın temel besin kaynağı olan pirinç ise çoğunlukla bu alanlarda yetiştiriliyor.

Yazar
EDİTÖR

Aksiyon Haber Ajansı