Siirt'te yarım asıra yakın bakırcılık: Fatih Bakırcı mesleğini sürdürüyor
50 yaşındaki Fatih Bakırcı, 6 yaşında öğrendiği bakırcılık mesleğini ilk günkü heyecanla sürdürüyor. Baba mesleğini çekirdekten yetişerek devam ettiren Bakırcı, yaklaşık 5 yıl önce babasını kaybettiğini ve babasının da işi dedesinden öğrendiğini aktarıyor.
Zanaatın aile içindeki geçmişi
Bakırcı, ailede bu işin yaklaşık 100 yıldır yapıldığını belirterek, "Hatta daha fazla. 6-7 yaşından beri babamın yanına dükkana gidip geliyordum, bu zamana kadar. Şu anda bakırın bir sürü farklı modeli var. Çünkü çok yayıldı, kullanılıyor. Birde sağlıklı bir ürün. İçinde pişen yemek çok lezzetli olduğu için yoğun bir talep var bakıra" dedi.
Geçim, sürdürülebilirlik ve yerel zorluklar
Mesleğin kendisi için hem gelir hem de miras olduğunu vurgulayan Bakırcı, "4 tane çocuğum var. Buradaki kazancımla aşımı sağlamaya çakıyorum. Bu iş zaten terkedilmeye yüz tutmuş, zanaatlar kategorisinde fakat baba, dede mesleği olduğu için bunu ayakta tutmaya çalışıyoruz. Burada kalabalığı olmadığı için bakır üzerine rağbet oluşturamıyoruz" diye konuştu.
Talep, bakım ve eğitim
Bakırcı, yaklaşık 30 sene önce her evde sadece bakır kullanıldığını, şimdi ise çelik ve başka malzemelerin tercih edildiğini kaydetti. Kendi eğitimi hakkında da bilgi veren Bakırcı, "Ticaret Meslek Lisesi mezunuyum. Burada yıllardır zanaatla iç içeyiz. Bu zanaat üzerine Kültür ve Turizm Bakanlığı'ndan bana verilmiş bir belge var. Devlet zanaatkarıyım kendi alanım üzerinde." ifadelerini kullandı.
Bakırın avantajları ile birlikte bakım gereksinimlerine dikkat çeken Bakırcı, şu değerlendirmeyi yaptı: "Büyükşehirlerde Türkiye genelinde bakıra çok fazla rağbet var. Fakat bir iki handikapı var. Bakırda kalay problemi var. Gelen müşteriler bayanlar, 'Rengi kararıyor, kalaycı nerede bulurum?' diyor. O olmazsa bakırın önünü kimse tutamaz. Bayanların ona kesinlikle takılmaması lazım. Bakır ürünleri makinaya atamayacaklar, tellemeyecekler. Süngerle yıkayacaklar bu şekilde yıkayacaklar. Bakırın en büyük özelliği iletken olması ve aynı ölçüde stresi çekiyor olmasıdır."
Gözlem ve mirasın sürdürülmesi
Bakırcı, Avrupa'daki bazı dekorasyon eğilimlerine de değinerek, "Avrupa’da son birkaç yıldır kadınlar ev döşedikleri zaman bir çıtadan bakır çekiyorlar hastalığı stresi çeksin diye. Ağabeyimle yaklaşık 50 seneden beri bu işin içindeyiz" dedi. Zanaatın korunması ve taleple buluşturulmasının, özellikle kırsal ve küçük şehirlerde sürdürülebilirlik açısından kritik olduğuna işaret etti.
SİİRT’TE 6 YAŞLARINDA BABASININ YANINDA BAKIRCILIK MESLEĞİ ÖĞRENEN 50 YAŞINDAKİ FATİH BAKIRCI, YAKLAŞIK 44 YILDIR DEMİR DÖVÜYOR.