S&P Global'den Önemli Uyarı
Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu S&P Global, Avrupa ülkelerinin savunma harcamalarını %5 seviyesine çıkarmaları halinde kredi notlarının düşebileceğini belirtti. Rapor, Rusya-Ukrayna Savaşı'nın Avrupa'nın güvenlik zafiyetlerini artırdığına dair tespitler içeriyor.
Savunma Harcamalarının Artışı
Raporda, Avrupa ülkelerinin 2014'ten itibaren savunma harcamalarını neredeyse iki kat artırmalarına rağmen, hala NATO'nun Gayri Safi Yurt İçi Hasıla (GSYH) hedefinin altında kaldıkları vurgulandı. Ayrıca, ABD’nin NATO askeri bütçesinin yaklaşık %67'sini finanse ettiği belirtildi.
Finansman Seçenekleri ve Senaryolar
S&P Global, Avrupa ülkelerinin askeri harcamaları artırmalarına yönelik üç olası senaryoyu inceledi:
- İlk senaryo: Savunma harcamalarının %2,67'ye yükseltilmesi
- İkinci senaryo: %3,3 seviyesine ulaşması (ABD seviyesi)
- Üçüncü senaryo: %5'e çıkarılması
Bu senaryolar çerçevesinde savunma harcamalarının yıllık bazda 242 milyar dolardan 875 milyar dolara kadar artırılması öngörülüyor. Ancak, %5’lik bir artışın diğer harcamalarda kesinti olmaksızın veya kredi seviyeleri üzerinde baskı oluşmadan finanse edilmesi zor görünüyor.
Mali Kısıtlamalar ve Siyasi Sonuçlar
Avrupa Birliği (AB) mali kurallarında değişiklik yapılmadığı takdirde, birçoğu yüksek kamu borcu ve bütçe açığıyla mücadele eden üye ülkelerin, savunma harcamalarındaki artışı karşılamak üzere bütçelerini yeniden önceliklendirmesi gerekecek. Rapor, sosyal harcamalarda kesintilerin yapılmasının önemli siyasi sonuçlar doğurabileceğine dikkat çekiyor.
Olumsuz Ekonomik Etkiler
Yüzde 5'lik savunma harcaması senaryosunda, 2025 yılı itibarıyla bazı ülkelerde bütçe açığının artabileceği tahmin ediliyor. Örneğin, Romanyada %9,5, Fransada %8,9, İtalyada %7,1 ve İngilterede %7'ye ulaşması bekleniyor. Bu durum, kredi notlarında da olumsuz etkilere yol açabilir.
Ortak Finansman Düzenlemeleri
Ortak borçlanma, savunma harcamaları için bir seçenek olarak öne çıkıyor. Almanya gibi bazı ülkelerin buna karşı olduğu belirtilse de, Norveç ve İngiltere gibi AB üyesi olmayan ülkelerin de dahil olduğu bir düzenlemenin kredi itibarını güçlendirebileceği ifade ediliyor.