Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, ABD'nin İsrail'in İran'a yönelik saldırılarıyla başlayan çatışmaya müdahil olması halinde, çatışma alanının genişleyeceğini ve bunun gerginliği artıracağını ifade etti.
Peskov, St. Petersburg Uluslararası Ekonomik Forumu'nda (SPIEF) Rus gazeteleri İzvestiya ve RBK'ye verdiği röportajlarda, mevcut durumu ele aldı.
Bölgedeki çatışmalar hakkında bilgi veren Peskov, "Maalesef, şu anda barışa götürecek bir zemin görmüyoruz. Şimdilik karşılıklı açıklama ve saldırıların yapıldığını görüyoruz. Her açıklama birbirinden daha sert. Gerginlik döngüsü büyüyor." dedi.
Peskov, İran'ın Rusya'dan askeri destek talep etmediğini ve Rusya ile İran arasındaki kapsamlı stratejik ortaklık anlaşmasında bu konuda özel maddelerin yer almadığını vurguladı. Aynı zamanda, Rusya'nın İran'ı politik anlamda desteklediğini ve İsrail'in saldırılarını kınadığını belirtti.
Kremlin Sözcüsü, şiddetin durdurulması, ateşkesin sağlanması ve müzakerelere geri dönülmesi çağrısında bulunarak, "Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, İran ile İsrail arasındaki gerginliğin çözümünün mümkün olduğu görüşündedir. Ancak bu, zaman ve siyasi irade gerektiriyor." şeklinde konuştu.
Peskov ayrıca, ABD'nin çatışmalara müdahale etme ihtimalinin, bölgedeki gerilimi daha da artıracağını ifade etti.
Güney Kafkasya'da yürütülen Kuzey-Güney koridoru projesinin önemine de değinen Peskov, "(İsrail-İran arasında) çatışmalar ne şekilde gelişirse gelişsin, savaşın adından bu proje uygulanmaya devam edecek." bilgisini paylaştı.
Peskov, Ukrayna krizi hakkındaki yorumlarında ise barışın sağlanması için ABD'nin arabuluculuğuna ihtiyaç duyulduğunu vurgulayarak, "Tüm barış yolları, ABD'nin arabuluculuğuyla mümkün. Bu konuda sabırlı olmak lazım." ifadelerini kullandı.
Ayrıca, Rusya ile Ukrayna arasında yapılacak müzakerelerde esir asker değişimi konularının gündeme geleceğini aktaran Peskov, Putin, Trump ve Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy arasında zirve için ilk önce ilgili çalışmaların tamamlanması gerektiğini belirtti.
Peskov, Ukrayna'nın sahadaki gerçekleri kabul etmesi gerektiğini vurguladı ve Rusya'nın hazırladığı memorandumların bu gerçekleri içerdiğini ifade etti.
