DOLAR
42,8 -0,19%
EURO
50,2 0%
ALTIN
5.962,92 -0,07%
BITCOIN
3.765.046,6 -3,72%

Rize’de Geliştirilen Yerli Mikroorganizmalarla Yağmur Kapsülleri: Kuraklığa Çevreci Bir Çözüm Hedefleniyor

Rize'de geliştirilen yerli probiyotik mikroorganizmalarla yağmur kapsülleri oluşturularak bulutların yağış bırakma kapasitesi artırılmak ve kuraklıkla çevreci mücadele hedefleniyor.

Yayın Tarihi: 19.12.2025 09:46
Güncelleme Tarihi: 19.12.2025 10:11

Rize’de Geliştirilen Yerli Mikroorganizmalarla Yağmur Kapsülleri: Kuraklığa Çevreci Bir Çözüm Hedefleniyor

Rize’de geliştirilen yerli mikroorganizmalarla yağmur kapsülleri projesi

Rize, Türkiye’nin en fazla yağış alan noktası olarak geliştirilen yerli mikroorganizmalarla bulutların yağış bırakma kapasitesinin artırılmasına yönelik bir projeye ev sahipliği yapıyor. Proje, kuraklık, su krizi ve iklim değişikliğine karşı çevre dostu ve maliyeti düşük bir alternatif sunmayı amaçlıyor.

Projenin yöntemi ve hedefleri

Rizeli girişimci Habip Koçal ve danışmanları Prof. Dr. Serkan Naci Koç tarafından yürütülen çalışmada, Rize’de geliştirilen yerli probiyotik mikroorganizmalar kapsül formuna getirilerek atmosferdeki su buharını yağmur kapsülleri haline dönüştürmek hedefleniyor. Bu kapsüller, özellikle 0 derece civarındaki daha sıcak yağmur bulutlarında etkili olabiliyor ve klasik gümüş iyodür teknolojisine göre daha düşük maliyetli ve çevre dostu bir alternatif sunuyor.

Projede amaçlanan başlıca kazanımlar şunlar:

- Yağış rejiminin dengelenmesi, baraj doluluk oranlarının artırılması ve su krizinin hafifletilmesi.
- Yağışla birlikte toprağa ulaşan mikroorganizmaların biyolojik gübre görevi görerek tarımsal verimliliğe katkı sağlaması.
- Yerli ve bilimsel temelli bir yaklaşımın ulusal ve küresel ölçekte iklim değişikliğiyle mücadeleye yeni bir yöntem sunması.

Girişimcinin açıklamaları

Habip Koçal projenin uygulama planını ve elde edilen ürünleri şöyle aktarıyor: "Türkiye’de ilk yerli probiyotik mikroorganizmaları ürettik. Şimdi geliştirdiğimiz bu ürünü danışman hocamız Prof. Dr. Naci Koç ile kapsül şeklinde havadaki atmosferdeki buharcıkları yağmur kapsülü haline getiriyoruz. Bunlar yeryüzüne indiği zaman hem iklim krizini hem de su krizini önleyecek. İlk denemeler zannediyorum ki barajlar üzerine olacak. Yani barajların kuraklık noktaları üzerine ve su havzaları üzerine olacak. Tarım Bakanımızla ve Cumhurbaşkanlığımıza gerekli bilgileri aktardık. Meteoroloji Genel Müdürlüğümüzle gerekli toplantılarımızı yapıyoruz. İnşallah denemeler başladığı zaman daha detaylı haberleri sizler devletimizin büyüklerinden alacaksınız."

Ürün çeşitleri ve biyolojik etkiler

Koçal, Rize’ye ait genetik bankalarının kullanıldığını ve üç ayrı ürün geliştirildiğini belirtiyor: HB010, HB07 ve HB03. Açıklamalara göre:

- HB010: Havada yağmur kapsüllemeye yarıyor.
- HB07: "Havadaki mikroorganizmaları yani zararlı virüsleri bırakıyoruz havaya" şeklinde ifade edilen işlevi ile belirtiliyor.
- HB03: Topraktaki mikroorganizmayı eski haline getirme iddiasıyla, yapılan testlerde kontrol grubuna kıyasla topraktaki demir miktarında artış gözlemlendiği bildiriliyor; kontrol grubunda 2,5 ppm iken HB03 uygulanan zeminde 32'ye yükselmiş ve bunun yaklaşık 17 kat artışa tekabül ettiği vurgulanıyor.

Bilimsel değerlendirme ve uluslararası bağlam

Prof. Dr. Serkan Naci Koç çalışmanın bilimsel yönünü değerlendirirken iklim değişikliğinin ve kuraklığın önemine dikkat çekiyor. Koç, mevcut yapay yağmur uygulamalarında kullanılan gümüş iyodür teknolojisinin, düşük sıcaklıklarda (eksi 8, eksi 10 derece gibi) süper soğumuş su buharına ihtiyaç duyduğunu ve maliyetinin yüksek olduğunu belirtiyor. Alternatif teknolojiler arasında tuz yöntemleri ve mikroorganizmalarla yağmur yağdırmanın araştırıldığını; mikroorganizmaların 0 derece civarındaki daha sıcak bulutlarda etkin olabildiğini ifade ediyor.

Koç, dünyada en etkili bakteri türlerinden birinin Pseudomonas olduğunu ancak bunun yaprak hastalıklarına neden olabildiğini, dolayısıyla pratik kullanımda sorun oluşturduğunu belirtiyor. Ekiplerinin ise yüzeyinde buz kristallendirici proteinler bulunan ve çevreye zarar vermeyen faydalı bakteriler keşfettiğini; bu bakterilerin yağmurla birlikte toprağa indiğinde bitkilere ve ormanlara biyolojik gübre olarak da katkı sağladığını ifade ediyor. İlgili Ar-Ge çalışmaları ve yetkili kurumlarla yürütülen görüşmelerin önümüzdeki günlerde yoğunlaşacağı bildiriliyor.

Çevresel güvenlik ve onay süreçleri

Projeye ilişkin olarak üretim aşamasında kullanılan mikroorganizmaların çevreye zarar vermediği vurgulanıyor. Koç, mikroorganizmaların tamamen yerli girdilerle üretildiğini; analizlerin Türkiye’de yapılamadığı bazı aşamalarda İtalya’da analizler gerçekleştirildiğini ve bu nedenle ciddi bir efor sarf edildiğini söylüyor. Ayrıca çalışmaların hem ulusal hem de uluslararası platformlarda kullanılabilecek bir çözüm sunma potansiyeline sahip olduğu belirtiliyor.

Planlanan ilk saha denemelerinin barajlar ve su havzaları üzerinde yapılması, ayrıca proje ekibinin Tarım Bakanlığı, Cumhurbaşkanlığı ve Meteoroloji Genel Müdürlüğü ile temas halinde olduğu aktarılıyor. Başarılı olması halinde yağış rejiminin dengelenmesi ve su kaynaklarının desteklenmesi hedefleniyor.

Not: Metindeki özel isimler, projeye ilişkin ifadeler ve sayısal veriler kaynak metinde yer aldığı şekliyle korunmuştur.

PROJEYE İLİŞKİN BİLİMSEL DEĞERLENDİRMELERDE BULUNAN PROF. DR. SERKAN NACİ KOÇ İSE İKLİM...

PROJEYE İLİŞKİN BİLİMSEL DEĞERLENDİRMELERDE BULUNAN PROF. DR. SERKAN NACİ KOÇ İSE İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNİN DÜNYANIN EN BÜYÜK PROBLEMLERİNDEN BİRİ OLDUĞUNU SÖYLEDİ

GELİŞTİRDİKLERİ MİKROORGANİZMALARIN KAPSÜL FORMUNA GETİRİLDİĞİNİ BELİRTEREN RİZELİ GİRİŞİMCİ HABİP...

Yazar
EDİTÖR

Mustafa Şahin

Adım Mustafa Şahin, 33 yaşındayım. İstanbul'da yaşıyorum. aksiyon.com.tr'de Gündem editörüyüm, uzmanlık alanım güvenlik ve savunma politikaları. Ciddi ve disiplinli biriyim. Okuyucularımıza derinlemesine analizler ve özel dosyalar hazırlamayı seviyorum.