
Ondokuz Mayıs Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölümü Başkanı Prof. Dr. Yusuf Demir, mevcut tüketim alışkanlıklarının değişmemesi durumunda gelecek çeyrek yüzyılda 1 milyara yakın insanın su krizi nedeniyle göç etmek zorunda kalabileceği uyarısında bulundu. Demir, 22 Mart Dünya Su Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, etkinliklerin bu yılki temasının 'Buzulların Korunması' olduğunu belirtti.
İleriye dönük sürdürülebilir bir yaşam ve dünya bırakmanın herkesin hedefi olması gerektiğini ifade eden Demir, ''Özellikle mevcut sularımızı korumak, su kullanımını düzenlemek ve sürdürülebilir su anlayışını hayata geçirebilmek hepimizin sorumluluğunda'' dedi. Hedeflerine ulaşabilmek için eğitimlerin önemine dikkat çeken Demir, aile eğitimleri ile ilköğretim ve yükseköğretim eğitimlerinin büyük bir öneme sahip olduğunu vurguladı.
Yerel yönetimlerin rolünün kritik olduğu konusunda uyarılarda bulunan Demir, ''Suya sahip çıkmak ve tanımak, 7'den 70'e hepimizin sorumluluğundadır. Bir damla su bir can demektir. Suyu anlayacağız, tanıyacağız, koruyacağız ve anlatacağız'' ifadelerini kullandı. Demir, Türkiye'nin su fakirliği sınırına yaklaştığını belirterek, ''Mevcut tüketim alışkanlıklarının değişmemesi halinde, dünyanın dört bir yanında su sıkıntısı çeken 2,5 milyardan fazla insan bulunmakta ve her gün yaklaşık 6 bin çocuk su yetersizliği veya kirli suya bağlı hastalıklardan hayatını kaybetmektedir'' dedi.
Demir, son yüzyılda küresel su kullanımının 6 kat arttığını ve bunun sonucunda hayatın idamesi için suyun en stratejik kaynak haline geldiğini aktardı. Ayrıca, ''Su, sınırsız bir kaynak değildir. Bir damlasını bile boşa harcamamamız gerekiyor çünkü boşa akan her damla hepimizin geleceğini tehdit etmektedir'' dedi.
Son yıllarda Türkiye'nin karşı karşıya kaldığı iklim değişikliği ve kuraklık sorunlarına dikkat çeken Demir, ocak ve şubat aylarında düşen yağışların uzun yıllık ortalamaların altında kaldığını, ülkenin dörtte üçünde ciddi kuraklık yaşandığını belirtti. Uzmanlar, önümüzdeki aylarda yağışlarda azalma ve kuraklık riskinin devam etme olasılığının yüksek olduğunu vurguladı.