Prof. Dr. Yasemin Biçer Gömceli: Epilepsi artık çoğunlukla kontrol edilebilir
Memorial Antalya Hastanesi Nöroloji Bölümü’nden Prof. Dr. Yasemin Biçer Gömceli, "1-30 Kasım Epilepsi Farkındalık Ayı" kapsamında epilepsi ve tedavi seçeneklerine ilişkin değerlendirmeler yaptı. Prof. Dr. Gömceli, epilepsinin toplumda yanlış anlaşılan ve korkuyla karşılanan bir nörolojik hastalık olduğuna dikkat çekti ve günümüz tıbbında epilepsinin büyük çoğunlukla kontrol edilebilir veya tedavi edilebilir hale geldiğini vurguladı.
Epilepsi tanımı, nedenleri ve tanı anındaki kaygılar
Epilepsiyi, beynin geçici ve aşırı elektrik boşalmaları sonucu tekrarlayan nöbetlerle seyreden bir durum olarak tanımlayan Prof. Dr. Gömceli, tek bir nöbetin epilepsi olmadığına, tekrarlayan nöbetler ve altta yatan yatkınlığın tanı için gerektiğine dikkat çekti. Yetişkinlerde sık görülen nedenler arasında eski beyin travmaları, inme sonrası hasarlar, beyin tümörleri, enfeksiyonlar ve genetik yatkınlıklar sayıldı; bazı olgular ise halen "nedeni bilinmeyen" kategorisinde yer alıyor.
İlk tanı konulduğunda hastaların en çok "Artık araba kullanamayacak mıyım?", "İşimi kaybeder miyim?", "Çocuk yapamayacak mıyım?" gibi sorularla kaygı yaşadığını belirten Prof. Dr. Gömceli, bu korkuların büyük kısmının günümüzde geride kaldığını, doğru koşullar sağlandığında hastaların normal yaşamlarını sürdürebildiğini ve ehliyet ile gebelik planlamasının mümkün olduğunu söyledi.
Tedavi başarısı ve ilaç kullanımı
Prof. Dr. Gömceli, yetişkin epilepsi hastalarının %70'inin ilaçlarla tamamen nöbetsiz hale geldiğini bildirdi. Yeni nesil antiepileptik ilaçlar olarak levetirasetam, lacosamid, lamotrijin, brivarasetam gibi isimleri anarak, bu ilaçların hem etkin hem de yan etki profillerinin daha avantajlı olduğunu ifade etti. "İlaç ömür boyu kullanılır algısı yanlıştır; hastalarda %30-40'ında 2-5 yıl nöbetsiz dönem sonrasında ilaçlar doktor kontrolünde güvenle bırakılabilir" dedi.
Dirençli epilepside cerrahi ve nöromodülasyon seçenekleri
Yaklaşık %30 oranında hastanın birden fazla ilaca rağmen nöbet geçirmeye devam edebildiğini belirten Prof. Dr. Gömceli, ilaçlarla kontrol sağlanamayan vakalarda cerrahi ve nöromodülasyonun devreye girdiğini anlattı. Epilepsi cerrahisinin, özellikle temporal lob epilepsilerinde, nöbet odağı net tespit edildiğinde %70-90 arasında başarı sağladığını ve ameliyat sonrası pek çok hastanın ilaçlarını bırakabildiğini söyledi.
Ayrıca, Vagus sinir stimülasyonu (VNS), Responsif Nörostimülasyon (RNS) ve Derin Beyin Stimülasyonu (DBS) gibi uygulamaların, ilaç ve cerrahiye uygun olmayan hastalarda nöbet sıklığını %50-90 oranında azaltabildiğine dikkat çekti. Yetişkinlerde giderek daha fazla kullanılan ketojenik diyet ve modifiye Atkins diyeti gibi beslenme desteklerinin de bilimsel dayanağı bulunduğunu belirtti.
Beş yaşam tarzı değişikliği nöbetleri önemli ölçüde azaltıyor
Prof. Dr. Gömceli, yaşam tarzı düzenlemelerinin epilepsi yönetiminde kritik öneme sahip olduğunu vurgulayarak, hastaların yarısında sadece 5 değişiklik ile nöbet sıklığının %50-100 azalabileceğini, hatta ilaç dozunun yarıya inebileceğini anlattı. Bu beş başlık şu şekilde özetlendi:
İlaç uyumu: Nöbetlerin büyük kısmı unutulan ya da atlanan ilaç dozlarına bağlı olarak ortaya çıkıyor; ilaç düzenine uyum tedavinin en önemli unsuru.
Uyku düzeni: Her gece aynı saatte yatıp kalkmanın nöbet eşiğini %30-40 yükselttiği, mümkünse bölünmemiş 6-7 saat uyumanın önerildiği belirtildi.
Düzenli öğün ve düşük glisemik indeks: Aç kalmak ve şekerli gıdalar nöbetleri tetikleyebiliyor; Prof. Dr. Gömceli, kahvaltı yapan hastalarının %70'inin daha az nöbet geçirdiğini aktardı.
Stres yönetimi: Mindfulness, nefes egzersizleri veya haftada 3 gün 30 dakika yürüyüş gibi uygulamaların nöbet sıklığını ortalama %45 azalttığı bildirildi.
Tetikleyicilerden kaçınma: Aralıklı ışık, telefon titremesi, karşı şeritten gelen far gibi uyaranlar ışık duyarlılığı olan epilepsilerde tetikleyici olabiliyor. Bazı özel epilepsi tiplerinde sıcak suyla yıkanma, belirli ses, tat veya kokular gibi kişiye özgü tetikleyicilerin saptanıp önlenmesi büyük önem taşıyor.
Prof. Dr. Yasemin Biçer Gömceli'nin vurguladığı gibi, epilepsi tedavisinde ilaçlar, cerrahi, nöromodülasyon ve yaşam tarzı değişikliklerinin kombinasyonu hastaların büyük bölümünde yaşam kalitesini ve nöbet kontrolünü önemli ölçüde iyileştiriyor.
PROF. DR. YASEMİN BİÇER GÖMCELİ,