Prof. Dr. Mustafa Nazım Karalezli'nin değerlendirmesi
Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Nazım Karalezli, sporcularda en sık karşılaşılan yaralanma türleri, vücudun uyarı mekanizmaları ve uygulanabilecek tedavi seçenekleri hakkında kapsamlı bilgiler paylaştı. Karalezli, Konya Meram Tıp Fakültesi Spor Hekimliği Anabilim Dalı Başkanlığı geçmişine atıfla, acil müdahale gerektiren durumlara özellikle dikkat çekti.
Yaralanma türleri
Karalezli, spor yaralanmalarını genel olarak iki ana grupta topluyor: yumuşak doku ve sert doku yaralanmaları. Yumuşak doku problemleri kas, tendon, bağ ve menisküs gibi eklem içi yapıları kapsarken; sert doku sorunları kemik ve kıkırdak dokularını içerir. Ayrıca yaralanmaların akut (yeni gelişen) ve kronik (uzun süreli) olmak üzere ikiye ayrıldığını belirterek, "Yumuşak doku yaralanmaları daha fazla görülür" uyarısında bulundu.
Vücudun uyarı mekanizmaları ve risk faktörleri
Vücudun aşırı yük altındayken kramp veya ağrı ile uyarıda bulunduğunu vurgulayan Karalezli, uyarıların gözardı edilmesinin daha büyük yaralanmalara yol açtığını söyledi. "Sürekli spor yapan niye sakatlansın ki" diye başlayan açıklamasında en önemli nedenleri "fazla yüklenme ve travma (darbe veya düşme)" olarak sıraladı. Ayrıca gevşeme (soğuma) egzersizlerini yapmamanın, kötü beslenme, uyku düzensizliği ve sigara kullanımının sporcu sağlığını olumsuz etkilediğini; kontak sporlar, yarışmacı sporlar ve fazla kilonun riski artırdığını ifade etti.
Kıkırdak yaralanmaları
Prof. Dr. Karalezli, kıkırdak problemlerinin spor yaralanmaları içinde tedavisi en zor olanlar olduğunu belirterek, "Kıkırdak problemleri tüm spor yaralanmaları içinde tedavisi en zor olanlarıdır. Bazen profesyonel sporcuların sporu bırakma nedeni olur" dedi. Kıkırdak dokusunun beslenmesinin zayıf olmasının iyileşmeyi güçleştirdiğini vurguladı.
Tedavi yaklaşımında önce istirahat ve ödem giderici ilaçlar önerilir. Destek tedavileri arasında PRP, kollajen desteği ve yağ veya kemik dokudan elde edilen kök hücre uygulamaları sayıldı; Karalezli, "PRP’nin kök hücre olmadığı, büyüme faktörlerinden zengin bir plazma olduğu bilinmelidir" uyarısını ekledi. Cerrahi gerektiren durumlarda ise mikro kırık, kıkırdak nakli ve sentetik materyallerle yapılan onarımlar örnek verildi.
Kemik yaralanmaları ve stres kırıkları
Kemik dokusuyla ilişkili yaralanmalar arasında kırıklar, çıkıklar ve kemik iliği ödemi yer alır. Karalezli, stres kırığını doğrudan darbeye bağlı olmayan, sürekli ve uzun süreli yüklenmeler sonucu oluşan bir kırık türü olarak tanımladı. Stres kırıklarında kırık uçlarının ayrılmaması nedeniyle tanının zorlaşabileceğini, bunun askerlerde acemilik döneminde ve koşucularda sık görülen bir durum olduğunu belirtti.
Kemik iliği ödeminin tedavisinin genellikle konservatif yöntemlerle yürütüldüğünü, ancak kırık ve çıkık söz konusu olduğunda cerrahi tedavi seçeneklerine yönelindiğini ifade etti.
Çıkıkların önemi ve yönetimi
"Çıkıklar acildir" uyarısıyla çıkıkların acil müdahale gerektirdiğini vurgulayan Karalezli, eklemin yerine konmasından sonra da korunmasının gerektiğini söyledi. Açıklamasında, çıkıkta birincil olarak kemiğin yerinden çıktığını, asıl yaralananın ise eklem çevresindeki yumuşak dokular olduğunu belirtti ve bu dokuların cerrahi tedavi gerektirebileceğine dikkat çekti. Ayrıca bazen çıkığa eşlik eden kırığın (kırıklı çıkık) bulunabildiğini ve bu durumlarda genellikle cerrahi tedavi gerektiğini ekledi.
Genel olarak Karalezli, spor yaralanmalarında erken tanı, uygun konservatif tedaviler ve gerektiğinde zamanında cerrahi müdahalenin önemine vurgu yaparak, sporcu sağlığının korunmasında yük yönetimi, doğru ısınma/gevşeme ve yaşam tarzı faktörlerinin rolünü hatırlattı.
PROF. DR. KARALEZLİ: "ÇIKIKLAR ACİLDİR, DOĞRU TEDAVİ EDİLMEZSE CİDDİ HASAR BIRAKABİLİR"