Prof. Dr. Hüseyin Toros: Yerel Temiz Hava Eylem Planları şehirlerde kirliliği azaltmayı hedefliyor
İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) İklim Bilimi ve Meteoroloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hüseyin Toros, AA muhabirine yaptığı değerlendirmede yerel yönetimlerin hava kirliliğiyle mücadelede temiz hava eylem planları hazırladıklarını ve bu planların kentlere özgü çözümler sunduğunu belirtti.
Günün anlamı ve hava kirliliğinin etkileri
Birleşmiş Milletler'in 2019 kararıyla her yıl 7 Eylül 'Mavi Gökyüzü İçin Uluslararası Temiz Hava Günü' olarak anıldığını hatırlatan Toros, hava kirliliğinin hem ısıtıcı hem de soğutucu etkileri bulunan bir unsur olduğunu vurguladı. Havadaki gazlar ve gözle görülemeyen küçük parçacıkların insan ve hayvan sağlığına, bitki örtüsüne ve çevreye zarar verdiğini ifade ederek, 'Hava kirliliği, soluduğumuz havanın hastalanması gibidir' değerlendirmesini yaptı.
Hava kirliğinin başlıca kaynakları
Toros, Türkiye'deki kirli havanın başlıca kaynaklarını fabrika ve sanayi tesisleri, termik santraller, motorlu taşıtlar, konutlarda kullanılan yakıtlar, tarım ve düzensiz şehirleşme faaliyetleri olarak sıraladı. Bu faaliyetlerin özellikle büyük şehirlerde ve sanayi bölgelerinde hava kalitesini ciddi şekilde etkilediğini vurguladı.
Alınabilecek önlemler ve eylem planlarının içeriği
Doğal gaza geçiş, ısı yalıtımı ve kaynakların daha verimli kullanımının hava kirliliğini azalttığını belirten Toros, hava kirliliğiyle mücadelenin sanayi, yerel yönetimler, sivil toplum kuruluşları ve bireylerin ortak sorumluluğu olduğunu söyledi. Enerji verimliliği, temiz ulaşım, doğru şehir planlaması, sanayide temiz teknoloji ve toplum bilincinin güçlendirilmesiyle sürdürülebilir çözümlerin mümkün olacağını aktardı.
Toros'a göre yerel temiz hava eylem planları şu uygulamalara odaklanıyor: toplu taşıma ağlarını güçlendirmek, halkı özel araçlar yerine otobüs, metro veya tramvay gibi çevreci seçeneklere yönlendirmek, fabrika ve sanayi tesislerinin emisyonlarını denetlemek, yasal sınırları aşan tesislere yaptırım uygulamak ve yeni tesisler için çevre dostu teknolojileri zorunlu kılmak.
İstanbul'da durum
İstanbul'da hava kirliliğinin ana nedenlerinin yoğun trafik, sanayi tesisleri ve yüksek nüfus olduğunu belirten Toros, özellikle Göztepe, Sultangazi ve Esenyurt gibi bölgelerde kirlilik seviyelerinin yüksek olduğunu kaydetti. Toros, 'İstanbul'daki en büyük kirlilik kaynağı araçlar' diyerek sabah ve akşam saatlerinde kirliliğin arttığını, sabah erken saatlerin genelde en temiz zaman dilimi olduğunu ve pazar günlerinin diğer günlere göre daha temiz seyretme eğiliminde olduğunu söyledi.
Uluslararası veri ve Türkiye sıralaması
İsviçre merkezli hava kalitesi izleme veri tabanı IQAir'ın raporuna atıfta bulunan Toros, Türkiye'nin dünyada hava kirliliğinde 67'nci sırada yer aldığını, geçen yıl en temiz havaya sahip ilin Kırşehir ve havası en kirli ilin Düzce olarak belirlendiğini aktardı. Rapora göre dünya nüfusunun yüzde 99'unun hava kalitesinin düşük olduğu yerlerde yaşadığı ve fosil yakıtların sera gazı salınımıyla hava kalitesini olumsuz etkilediği belirtildi.
İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) İklim Bilimi ve Meteoroloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hüseyin Toros, AA muhabirine açıklamalarda bulundu.