Prof. Dr. Hasan Sözbilir Kütahya-Simav 5,4 depremini değerlendirdi
Dokuz Eylül Üniversitesi Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Hasan Sözbilir, merkez üssü Kütahya'nın Simav ilçesi olan 5,4 büyüklüğündeki depremle ilgili yazılı açıklama yaptı. Sözbilir, depremin oluş biçimi ve bölgedeki sismik durum hakkında değerlendirmelerde bulundu.
Depremin karakteri ve artçı sarsıntılar
Sözbilir, Simav-Yemişli bölgesinde nisan ayında büyüklüğü 4'ten fazla depremlerin kaydedildiğini, nisan ayından bu yana aralıklarla artçıların yaşandığını, ancak bugünkü depremin ana şok niteliğinde olduğunu belirtti.
Odak mekanizması ve fay özellikleri
AFAD ve uluslararası sismoloji istasyonları tarafından yapılan odak mekanizma çözümlerine göre, depreme neden olan fayın kuzeybatı-güneydoğu uzanımlı ve baskın eğim atımlı normal fay niteliğinde olduğu bildirildi. Sözbilir, "Depremin odak mekanizma çözümü 10 Ağustos'ta meydana gelen Sındırgı Depremi ile aynı özellikler sunuyor. Fakat depremlerin yerleri ve sismik kaynakları farklı" dedi ve iki olayın konumsal olarak ayrıştığını vurguladı.
Bölgesel bağlam ve uzman değerlendirmesi
Sözbilir, açıklamasında şu değerlendirmeyi paylaştı: "Bu deprem 2011-2012 yıllarında Naşa-Simav civarında 5,7 büyüklüğüne kadar meydana gelen depremler sonrasında, Naşa kuzeyindeki kesimlerde biriken stresin boşalması ile oluşan bir deprem olarak değerlendirilebilir."
Uzman, ayrıca 10 Ağustos'ta meydana gelen Sındırgı depreminin Simav Fay Zonu'nun batı ucunda olduğunu; bugünkü depremin ise Sındırgı depreminin 80 kilometre doğusundaki Yemişli (Simav) taraflarında gerçekleştiğini belirtti.
Fay hatları ve bölgenin sismik yapısı
Prof. Dr. Sözbilir, Simav ilçesi ve Naşa bölgesinin Batı Anadolu'nun aktif fay hatlarından biri üzerinde yer aldığına dikkat çekti. Bölgenin özellikle Simav Fayı ve Naşa Fayı olarak bilinen, geçmişte yıkıcı depremlere neden olmuş diri fayların etkisi altında deforme olmaya devam ettiğini sözlerine ekledi.
Sözbilir, 2011-2012 yılları arasında bu bölgede küçük ölçekli depremlerin ana şoktan sonra yoğun şekilde tekrarlayan deprem fırtınaları şeklinde yaşandığının bilindiğini, dolayısıyla benzer bir aktivitenin tekrar etme olasılığının yüksek olarak değerlendirildiğini ifade etti.