Prof. Dr. Burak Turna: Meme ve prostat kanserleri genetik bağlar taşıyor
Prof. Dr. Burak Turna, meme ve prostat kanserlerinin farklı organlarda ortaya çıkmalarına karşın önemli genetik ortaklıklar barındırdığını belirtti. Acıbadem Kent Hastanesi Üroloji Uzmanı olan Turna, özellikle BRCA mutasyonlarının iki kanser türü arasında kesişen risk faktörleri oluşturduğunu ve aile öyküsünün genetik değerlendirmenin en kritik aşamalarından biri hâline geldiğini söyledi.
BRCA mutasyonları ortak risk faktörü
BRCA1 ve BRCA2 genlerindeki mutasyonların, kadınlarda meme ve over kanseri; erkeklerde ise daha genç yaşta ortaya çıkan agresif prostat kanseri riskini belirgin şekilde artırdığını vurgulayan Turna, ailede erken yaşta veya agresif tip meme kanseri öyküsü varsa erkek yakınların prostat kanseri açısından genetik değerlendirmeye alınması gerektiğini söyledi. Aynı şekilde metastatik ya da yüksek dereceli prostat kanseri tanısı olan bir baba nedeniyle kız çocuklarında meme kanseri riskini artıran genetik değişikliklerin görülebileceğine dikkat çekti.
Epidemiyoloji ve risk oranları
Turna, Türkiye ve dünyada kadınlarda en sık görülen kanser türünün meme kanseri olduğunu hatırlatarak, her 8 kadından birinin yaşamı boyunca meme kanseriyle karşılaşabileceğini belirtti. Prostat kanserinin de erkeklerde en yaygın kanser türlerinden biri olduğuna değinen Turna, bu kanserin erkeklerde yaşam boyu görülme riskinin %12-15 seviyelerinde olduğunu ifade etti. Bu yüksek oranların, iki hastalığın ortak genetik temelini anlamanın önemini artırdığını söyledi.
Genetik analizlerin tanı ve tedavideki rolü
Genetik analizlerin yalnızca risk belirlemek için değil, erken tanı stratejilerinin oluşturulmasında ve gereksiz tedavilerin önlenmesinde de kritik olduğuna dikkat çeken Turna, aile bireylerinin risk düzeylerinin belirlenmesinin önemini vurguladı. Ayrıca genetik testlerin PARP inhibitörleri gibi hedefe yönelik tedavi planlarının oluşturulmasında belirleyici olduğunu belirterek, PARP inhibitörlerinin "(bazı kanser hücrelerindeki bozulmuş DNA onarım mekanizmalarından yararlanarak seçici kanser hücresi ölümüne yol açan bir hedefli kanser ilacı sınıfıdır)" şeklinde işlev gördüğünü hatırlattı.
Turna, kanser türleri arasındaki genetik bağlantıların anlaşılmasının kişiye özel sağlık stratejilerinin geliştirilmesi açısından kritik olduğuna işaret ederek, aile öyküsünün ve genetik değerlendirmelerin erken tanı ve tedavi planlamasında öncelikli olmasını önerdi.
ACIBADEM KENT HASTANESİ ÜROLOJİ UZMANI PROF. DR. BURAK TURNA