Polonya, 1 Haziran Pazar günü Cumhurbaşkanını seçmek üzere sandığa gidecek. Varşova Belediye Başkanı ve liberal Sivil Koalisyon (KO) adayı Rafał Trzaskowski ile 2015-2023 yılları arasında iktidarda olan merkez sağ Hukuk ve Adalet Partisi’nin (PiS) desteklediği Ulusal Anma Enstitüsü (IPN) Başkanı Karol Nawrocki arasında, ikinci tur Cumhurbaşkanlığı seçimi gerçekleşecek. İlk turda Trzaskowski, yüzde 31,4 oy alarak, yüzde 29,5 oy alan Nawrocki'ye karşı galip geldi ve şu anda anketlerde iki aday başa baş gidiyor.
Bu seçim, Polonya'nın gelecekteki yönetim tarzını belirlemesi açısından son derece kritik bir öneme sahip. Ayrıca, Polonya’nın Avrupa Birliği (AB) ile ilişkileri ve iç politikadaki toplumsal kutuplaşmalar üzerinde de etkili olacaktır. Seçim sonuçları, 2023 yılında yapılan parlamento seçimlerinde yaşanan sıkı rekabeti bir kez daha gözler önüne seriyor.
İkinci tur, sadece bir Cumhurbaşkanı seçimi değil, ülkenin ideolojik yönünü belirleyecek bir referandum niteliği taşımakta. Seçim sonuçları, kararsız seçmenlerin oy verme kararlarına bağlı olacak ve katılımın yüksek olması bekleniyor. Seçimi etkileyecek temel konular arasında; kürtaj, LGBT hakları, Rusya-Ukrayna Savaşı, Ukraynalı mültecilerin durumu, güvenlik, hukukun üstünlüğü ve yargı bağımsızlığı yer alıyor.
Liderlerin Profilleri ve Stratejileri
Sivil Koalisyon'un adayı Rafał Trzaskowski, 2018'den beri Varşova Belediye Başkanlığı görevini üstlenmektedir. 2020 yılında Cumhurbaşkanlığı için aday olan Trzaskowski, mevcut dönem için yine bir platform sunmaktadır. Güvenlik Paktı önerisiyle, savunma politikalarının parti tartışmalarının dışına çıkartılması ve Polonya Cumhurbaşkanı ile tüm siyasi grupların katılımıyla düzenli toplantılar yapacak Ulusal Güvenlik Konseyi kurulması gereksinimini vurgulamaktadır.
Trzaskowski, liberal ve AB yanlısı bir duruş sergileyerek, genç ve şehirli seçmenleri hedef alıyor. Sosyal medya ve kamu etkinlikleri yoluyla bu grubu mobilize etme amacı güdüyoruz. Destek almak için Polonya Halk Partisi (PSL) ve Polonya Meclis Başkanı Szymon Franciszek Holownia gibi figürlerle koalisyon kurmayı hedefliyor.
Nawrocki ise doğrudan siyasete ait bir isim olmamakla birlikte, PiS tarafından sunulması planlanan 'yıpranmamış' bir alternatif olarak öne çıkıyor. Muhafazakar ve kırsal seçmenlere odaklanarak PiS’in geleneksel tabanını güçlendirmeyi hedefliyor. Ayrıca, ABD ile olan ilişkileri güçlü tutma yolunda bir strateji izlemektedir.
AB-Trump Çekişmesi
Genel hatlarıyla, Trzaskowski Avrupa Birliği tarafından desteklenirken, Nawrocki Amerika Birleşik Devletleri'nden, özellikle eski Başkan Donald Trump ve çevresinden destek alma değeri taşıyor. Bu durum, Polonya’nın bu iki güç arasında giderek artan bir çekişme alanı haline gelmekte olduğunu göstermektedir.
Seçim Sonucu ve Olası Etkileri
Seçimlerde genel olarak muhafazakar doğu, Nawrocki'ye; liberal batı ise Trzaskowski'ye oy verme eğilimindedir. Trzaskowski’nin yurt dışında oy kullanan Polonya vatandaşlarından destek alması beklenmekte. Buna karşılık, Nawrocki'nin daha muhafazakar olan ABD diasporasından tercih edilmesi mümkündür. Ancak, herhangi birinin kazancı, kararsız seçmenlerin hangi tarafa yöneleceğine bağlı olacaktır.
Sonuç olarak, bu seçim sadece iki aday arasında bir rekabet değil, aynı zamanda muhafazakarlar ile liberaller, ulusalcılar ile küreselciler ve ABD ile AB arasındaki derin ideolojik çatışmaları da yansıtmaktadır. Polonya, güçlü bir demokrasi geleneğine sahip olsa da, seçim sonrası yaşanabilecek gerginliklerin toplum üzerinde etkili olacağı öngörülmektedir.