Pendik'te Işıl Öykü Dinç'in ölümüyle ilgili dava: Sanığa 2–6 yıl hapis talebi
Pendik'te 15 yaşındaki Işıl Öykü Dinç'in yaşamını yitirdiği trafik kazasına ilişkin olarak, sürücü Ömer Faruk Ballı aleyhine hazırlanan iddianamede 'taksirle ölüme neden olma' suçundan 2 yıldan 6 yıla kadar hapis cezası istendi. Dava Anadolu 56. Asliye Ceza Mahkemesinde görüldü.
Olayın ayrıntıları
Kazanın meydana geldiği tarih 18 Mayıs olarak kayıtlıdır. Olay, Kaynarca Mahallesi Erol Kaya Caddesi Tuzla istikametinde gerçekleşti. 34 KAB 356 plakalı otomobili kullanan Ömer Faruk Ballı (26), yolun karşısına geçmek isteyen Işıl Öykü Dinç'e çarptı. İhbar üzerine bölgeye sağlık ve polis ekipleri sevk edildi; yapılan müdahalelere rağmen Dinç olay yerinde hayatını kaybetti.
Soruşturma ve mahkeme süreci
Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturmayı tamamladı ve hazırlanan iddianamede sanık hakkında 'taksirle ölüme neden olma' suçundan 2 yıldan 6 yıla kadar hapis cezası talep edildi. Bugün görülen duruşmaya tutuksuz sanık Ömer Faruk Ballı, hayatını kaybeden Işıl Öykü Dinç'in ailesi, avukatlar ve yakınları katıldı. Işıl Öykü'nün arkadaşları ve yakınları ise duruşma salonu dışında bekledi.
Sanığın savunması
Sanık Ballı mahkemede olay anına ilişkin şu ifadeyi verdi: 'Olay günü Pendik’e gidiyorduk. AVM’ye geçtik. Alışveriş yaptıktan sonra Tuzla’ya doğru yola çıktık. İDO’yu geçtik sağ kör noktamda bir ses duydum. Sesle birlikte nişanlımın üzerinde cam parçaları gördüm. Yavaşlayarak sağa çektim. Araçtan indim, arkasına doğru bakarak birine çarptığımı fark ettim. Sonrasında eşime dönüp iyi misin? dedim. Sonrasında olay yerine geçtim. Olay yerine geçtiğimde arkamdan eşim geliyordu. 112’yi aradınız mı diye bağırdığımda birkaç kişi aradığını söyledi. Sonrasında bir anda bağrışmalar oldu, aracı kim sürüyordu şeklinde bağrışmalar olunca polis memurları zaten oradaydı. Eğildiğim nabzına bakmaya çalıştığım esnada polis memurları ekip aracına binmem gerektiğini söyleyip bizi uzaklaştırdılar. Bu olay nedeniyle üzgünüm, çok pişmanım. Psikolojik olarak da çok yoruldum. Sosyal medyadan hakaret ve ölüm tehditleri aldım. Can güvenliğim yönünden korkuyorum. Maalesef böyle bir olay yaşandı. Ailesinden çok özür dilerim.'
Tanık ve aile beyanları
Tanık olarak dinlenen Ayten Ballı, olayı anlatarak eşinin aracı durdurduğunu, camın buzlu indiğini ve kazadan hemen sonra çevredekilerin 112'yi aradığını belirtti: 'Neye çarptığımızı da bilmiyorduk.'
Hayatını kaybeden Işıl Öykü'nün babası Yunus Dinç ise sanığın hız beyanını ve kızına atılan kusuru kabul etmediğini belirtti. Babanın ifadelerinde, sanığın yanında oturduğunu söylediği kişinin de yoğun bakım hemşiresi olduğu iddiası ve kaza anında müdahale eksikliği vurgulandı. Babaya göre kızı yaya geçidindeydi.
Anne Özlem Dinç ise kaza tespit tutanağını kabul etmediğini, kızının yaya geçidinde olduğunu savunarak tepkisini şu sözlerle dile getirdi: 'Sanık aynı aracı kiralasın 50-60 kilometre hızla bana çarpsın eğer ölürsem şikayetten vazgeçeceğim.' Anne ayrıca olay anına ilişkin görüntü bulunduğunu ve çevredekilerin müdahale çabalarının kayıtlarda yer aldığını ifade etti.
Mahkeme kararı
Mahkeme, eksik hususların giderilmesine karar vererek sanığın adli kontrol tedbirlerinin devamına hükmetti ve duruşmayı 23 Aralık'a erteledi.
MAHKEME ÇIKIŞI