Pakistan ve Hindistan, Gazze'de 5 gazetecinin hayatını kaybettiği saldırıyı kınadı
Pakistan ve Hindistan, Gazze'de 25 Ağustos sabahı Nasır Hastanesi'ne düzenlenen saldırıda beş gazetecinin yaşamını yitirmesine ilişkin ortak tepki gösterdi. Her iki ülke de sivillerin ve basın mensuplarının hedef alınmasını güçlü ifadelerle eleştirdi.
Pakistan'ın açıklaması
Pakistan Dışişleri Bakanlığı, saldırıyı 'vicdansız ve vahşi' olarak nitelendirdi. Bakanlık açıklamasında, sivillerin ve gazetecilerin hedef alınmasının uluslararası insan hakları, insancıl hukuk ve basın özgürlüğünün ağır ihlali olduğunun altı çizildi.
Açıklamada Pakistan'ın, uluslararası topluma İsrail'i bu olaylardan dolayı hesap vermeye çağırdığı ve İsrail'in cezasızlığına son verecek somut adımlar atılmasını talep ettiği kaydedildi. Ayrıca Pakistan Dışişleri Bakanlığı, İsrail'in Suriye'ye yönelik askeri eylemlerini de kınayarak, Suriye'nin egemenliğine, bağımsızlığına ve toprak bütünlüğüne desteğini yineledi.
Hindistan'ın tepkisi
Hindistan Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Randhir Jaiswal, saldırıda gazetecilerin öldürülmesini 'şoke edici ve son derece üzücü' olarak değerlendirdi. Jaiswal, Hindistan'ın çatışmalarda sivil kayıplarını her zaman kınadığını belirtti.
Saldırının ayrıntıları ve ölen gazeteciler
İsrail ordusunun, 25 Ağustos sabahı Gazze'nin güneyindeki Han Yunus'ta yer alan Nasır Hastanesi'ne üst üste düzenlediği iki saldırıda, 5'i gazeteci, 5'i sağlık çalışanı olmak üzere 20 Filistinli yaşamını yitirdiği bildirildi.
Saldırıda hayatını kaybeden gazeteciler ve görev yaptıkları kuruluşlar şöyle sıralandı:
Hüsam el-Mısri – Reuters Haber Ajansı foto muhabiri
Muhammed Selame – Katar merkezli Al Jazeera televizyonu kameramanı
Meryem Ebu Dekka – Independent Arabia ve Associated Press dahil çeşitli medya kuruluşlarında görev yapan gazeteci
Muaz Ebu Taha – NBC News için çalışan gazeteci
Ahmed Ebu Aziz – gazeteci
İsrail ordusunun açıklaması
İsrail ordusu, yaptığı yazılı açıklamada gazetecileri doğrudan hedef almadıklarını savundu ve olayla ilgili soruşturma başlattığını duyurdu.
Her iki ülkenin tepkileri, olayın uluslararası hukuk, basın özgürlüğü ve sivillerin korunması ekseninde yarattığı kaygıyı yansıtıyor.