Obezite cerrahisinde başarı: Kurallara harfiyen uymak ve kişiye özel planlama şart

Op. Dr. Mustafa Sıtkı Yüksel, obezite cerrahisinde kişiye özel tedavi, ameliyat sonrası uyum ve beslenme kurallarının başarının anahtarı olduğunu vurguladı.

Yayın Tarihi: 03.12.2025 09:47
Güncelleme Tarihi: 03.12.2025 09:47

Obezite cerrahisinde başarı: Kurallara harfiyen uymak ve kişiye özel planlama şart

Obezite cerrahisinde başarı kurallara uyum ve kişiye özel yaklaşım gerektiriyor

Medical Park TEM Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Mustafa Sıtkı Yüksel, obezitenin yalnızca estetik bir sorun değil kronik, çok etkenli bir hastalık olduğunu belirterek, cerrahinin hastaya açılan bir kapı olduğunu; bu kapıdan sağlıklı geçmenin kurallara harfiyen uymakla mümkün olduğunu söyledi.

Obezitenin tanımı ve nedenleri

Vücutta sağlığı bozacak düzeyde aşırı yağ birikmesi olarak tanımlanan obezite, Vücut Kitle İndeksi (VKİ) 30 ve üzeri değerlerle ifade ediliyor. Op. Dr. Yüksel, obezitenin tek bir nedenle açıklanamayacağını; aşırı ve yanlış beslenme, yetersiz fiziksel aktivite, genetik, hormonal ve metabolik etmenler, psikolojik durum, sık şok diyetler, sigara-alkol kullanımı, bazı ilaçlar ve doğum sayısı ile bebeklikte yetersiz anne sütü gibi faktörlerin rol oynadığını vurguladı.

Yüksel, aşırı yağ dokusunun pasif bir depo olmadığını, hormonal dengeyi bozup inflamasyonu tetikleyen aktif bir organ gibi davranarak diyabet ve kalp hastalıkları gibi ciddi sonuçlara zemin hazırladığını ifade etti.

Kimler ameliyat adayı olabilir?

Her kilolu kişinin ameliyat için uygun olmadığını belirten Op. Dr. Yüksel, cerrahi adaylığının tıbbi kriterlerini şöyle özetledi: VKİ 40 ve üzeri doğrudan ameliyat adayı; VKİ 35-40 arası olup obeziteye bağlı Tip 2 diyabet, hipertansiyon, uyku apnesi, NAFLD, kısırlık veya kalp hastalıkları gibi yandaş hastalığı bulunan kişiler de cerrahi değerlendirmeye alınır. Ayrıca uzman gözetiminde en az bir yıl diyet ve egzersizle kilo veremeyen, alkol veya madde bağımlılığı olmayan ve ameliyat sonrası tıbbi ekiple uyum sağlayabilecek bireyler aday kabul edilir.

Cerrahide 'tek' altın standart yok: Kişiye özel karar şart

Obezite cerrahisinde tüm hastalar için tek bir 'altın standart' ameliyat olmadığını vurgulayan Yüksel, kararın hastanın VKİ'si, eşlik eden hastalıkları ve beslenme alışkanlıklarına göre kişiye özel verildiğini belirtti. Örneğin Tüp Mide (Sleeve Gastrektomi) en sık uygulanan yöntem olmasına karşın, ciddi gastroözofageal reflüsü olan hastalarda Roux-en-Y Gastrik Bypass tercih edilebileceğini söyledi.

En sık uygulanan cerrahi seçenekler

Tüp Mide (Sleeve Gastrektomi): Midenin yaklaşık %80'inin çıkarılarak tüp haline getirilmesi; hacim küçülür ve açlık hormonu ghrelin kaynağı azalır. Vitamin emilim bozukluğu bypass’a göre daha azdır.

Roux-en-Y Gastrik Bypass: Mide küçültülür ve ince bağırsağın bir kısmı devre dışı bırakılarak emilim azaltılır; özellikle Tip 2 diyabette metabolik etkisi kuvvetlidir, ancak vitamin ve mineral desteği gereksinimi daha fazladır.

Minigastrik Bypass: Roux-en-Y’ye benzer metabolik etkiye sahiptir ancak bağırsakta bölme yapılmaz; nadiren safra reflüsü görülebilir.

Ameliyat sonrası beslenme: İlk dönem kademeli ve sıkı takip gerektirir

Yüksel, ameliyat sonrası beslenme düzeninin başarıda hayati rol oynadığını belirterek, uygulanan protokole dikkat çekti: İlk 15 gün sulu gıdalar, sonraki 15 gün püre dönemi, katı gıdalara ise genellikle 1. aydan sonra geçildiğini söyledi.

Ameliyat sonrası dönemde protein ağırlıklı beslenme, gazlı ve şekerli içeceklerden kaçınma, yemeklerle birlikte sıvı tüketmeme ve gerektiğinde vitamin-mineral desteği kullanımının önemine dikkat çekildi. Düzenli kontrollere devam edilmesi, sağlıklı kilo kaybının sürdürülebilirliği için kritik olarak nitelendirildi.

Başarı için hasta uyumu ve zihinsel değişim

Op. Dr. Yüksel, "Ameliyat başarısının yarısında pay cerrahinin; diğer yarısı ise hastanın uyumuna bağlıdır" diyerek, ameliyat sonrası uyumun, yaşam tarzı değişikliğinin ve psikolojik desteğin önemini vurguladı. Duygusal yeme bozuklukları için psikolojik destek ve ilk 1 yıl diyetisyen takibinin şart olduğunu belirtti.

En sık yapılan 5 kritik hata

1. Vitamin kullanmamak: İlk dönemde kan değerleri normal gözükse de ileride ani düşüşler olabilir; vitamin kullanımı gereklidir.

2. Yetersiz su tüketimi: Su iyileşmeyi hızlandırır; susuzluk halsizlik yaratır.

3. Hareketsizlik: Ameliyattan 2 hafta sonra günde en az 30 dakika yürüyüş veya yüzme gibi aktiviteler önerilir.

4. Alkol tüketimi: Alkol boş kalori kaynağıdır ve kilo verme sürecini olumsuz etkiler.

5. Gazlı içecekler: Karbonatlı içecekler mideyi genişletebilir, gaz ağrısı ve rahatsızlık yaratabilir.

Tekrar kilo almak mümkün; zihinsel dönüşüm şart

Yüksel, midenin zamanla büyüyebileceği uyarısında bulunarak, katı-sıvı kurallarına uymayan, ameliyat sonrası yüksek kalorili gıdalara (ör. dondurma, çikolata) devam eden hastalarda kilo alımının görülebileceğini hatırlattı. Başarının sadece midenin küçültülmesiyle değil, hastanın zihinsel dönüşümü ve yaşam tarzı değişikliğiyle mümkün olduğu vurgulandı.

Sonuç olarak, obezite cerrahisinde etkili ve kalıcı sonuçlar için doğru hasta seçimi, kişiye özel cerrahi planlama ve ameliyat sonrası sıkı uyum ile takip gereklidir.

GENEL CERRAHİ UZMANI OP. DR. MUSTAFA SITKI YÜKSEL

GENEL CERRAHİ UZMANI OP. DR. MUSTAFA SITKI YÜKSEL

Yazar
EDİTÖR

Ahmet Demir

Ben Ahmet Demir, 30 yaşındayım, İstanbul. aksiyon.com.tr Gündem ekibinin 'son dakika' uzmanıyım diyebilirsiniz. Kriz anları benim işim. En stresli anlarda soğukkanlılığımı korurum ve en hızlı, en doğru bilgiyi almak için uğraşırım. Pratik çözümler benden sorulur.