Mısırlı arkeolog ve tarih uzmanı Mecdi Şakir, Siva Vahası'nın doğa ile modern turizmin birleştiği nadir bir şaheser olduğunu ifade ediyor. Mısır'ın başkenti Kahire'ye yaklaşık 700 kilometre uzaklıkta bulunan Siva, sakinlerinin gözünde şifalı bir vaha olarak öne çıkıyor.
Şifa Sezonu
Siva, her yıl 15 Haziran'dan 15 Eylül'e kadar üç ay süren yaz sezonunda yapılan sıra dışı şifa gezileri ile tanınmaktadır. Bu dönemde binlerce kişi, kum ve tuz ile kükürtlü su kaynaklarında yüzmek amacıyla Siva'ya akın ediyor.
Geleneksel Tedavi Uygulamaları
Siva'daki şifa dükkanlarından birinin sahibi Tarık Halid Ebu Bekir, şifa sezonunu başlattıklarını ve adet gereği birçok geleneksel uygulamanın bu süreçte yapıldığını aktarıyor. Ebu Bekir, başta kemik ağrıları ve cilt hastalıkları olmak üzere pek çok hastalığa şifa olması amacıyla kükürtlü suya girildiğini, kuma gömüldüğünü ve doğal yağların kullanıldığını belirtiyor.
Doğa ve Alternatif Tıbbın Buluşma Yeri
Mısır Enformasyon Servisi'ne göre Siva, temiz havası, berrak gökyüzü ve sıcak iklimi ile doğal şifa arayanlar için en ideal destinasyonlar arasında yer alıyor. Dakrur Dağı, bölge halkı tarafından kutsal kabul ediliyor ve birçok tedavi yönteminin uygulandığı bir merkez haline gelmiş.
Kükurt Kaynakları ve Alternatif Tedavi Yöntemleri
Siva, ayrıca yaklaşık 200 kükürt kaynakları ile ünlüdür. En bilinen kaynaklar arasında Kleopatra, Kureşt ve Fatnas bulunmaktadır. Bu kaynaklar, sedef hastalığı ve romatizma gibi sağlık sorunları için doğal tedavi seçenekleri sunmaktadır.
Siva'nın Tarihi ve Kültürel Zenginliği
Arkeolog Mecdi Şakir, Siva'nın hem tarihi hem de doğal güzellikleri ile bir hazine olduğunu ifade ediyor. Şakir, bölgenin yalnızca alternatif tıp turizmi açısından değil, aynı zamanda kültürel ve tarihi etkinlikler ile de zenginleştiğini belirtiyor. Açık hava sineması olarak kullanılabilen Siva Vahası, birçok çeşitli ritüel ve festivalin yanı sıra ünlü modacıların defilelerine de ev sahipliği yapabilme kapasitesine sahiptir.
