TÜSİAD’ın Faaliyetleri Eleştiriliyor
Milli İrade Platformu, TÜSİAD'ın yargıyı baskı altına almak ve siyasete yön vermektense sanayi ile üretime odaklanması gerektiğini vurguladı. Platformun yaptığı yazılı açıklamada, "Sanayiye, üretime yön vermesi gereken TÜSİAD, siyasete müdahale etmeye çalışmaktan vazgeçmelidir" ifadelerine yer verildi.
Geçmişteki Eleştiriler
Açıklamada, TÜSİAD'ın geçmişte vesayet rejimini desteklediğine ve 28 Şubat sürecinde antidemokratik uygulamalara destek olduğuna dikkat çekildi. Ayrıca, başörtüsü yasakları ve Kur'an kurslarının kapatılması konusundaki sessizlikleri, TÜSİAD'ın çifte standartlı tutumunu gözler önüne serdi. "Bugünkü açıklamaları da bu nedenle ciddiye alınır değildir" denildi.
Deprem Felaketi Üzerine Değerlendirme
Geçen yıl yaşanan depremin ardından TÜSİAD üyesi iş insanlarının gereken desteği sağlamamış olmalarının, milletin hafızasında derin izler bıraktığı ifade edildi. Açıklamada, "Ülkenin en zor günlerinde sorumluluktan kaçınan bu çevrelerin, bugün ülke yönetimi ve yargı üzerinde baskı kurmaya çalışmaları ibretle izlenmektedir" denildi.
İnsan Hakları ve Sorumluluk
TÜSİAD’ın, İsrail'in Gazze'de sürdürdüğü insan hakları ihlalleri karşısındaki sessizliğinin, hak, hukuk ve adalet konusundaki samimiyetsizliğini ortaya koyduğu belirtildi. Platfrom, TÜSİAD'ın ülkenin geleceği için önemli sosyal ve ekonomik adımlar atması gerektiğini kaydetti.
Ülke İhtiyaçlarına Yönelik Çağrı
Açıklamada, "TÜSİAD, eğer ülkenin geleceğini ve milletin refahını önemsiyorsa, felaket anlarında devlet-millet dayanışmasını güçlendirmeli, istihdamı artırarak işsizlikle mücadeleye destek olmalı ve vergi yükümlülüklerini eksiksiz yerine getirmelidir. Ayrıca, yerli üretimi destekleyici projelere yatırım yapmalı ve genç istihdamını artıracak adımlar atmalıdır" ifadeleri kullanıldı. Platform, bu tür adımlar atılmadığı sürece TÜSİAD’ın merkezdeki rolünü sorgulayacaklarını belirtti. Türkiye’nin artık eski Türkiye olmadığını ve milletin iradesinin üzerinde hiçbir gücün tanınamayacağını vurguladı.